Dilan Polat Meselesi Devletin Denetim Zafiyeti Mi?

Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye’nin gündemini meşgul eden önemli meseleleri sert bir dille ele aldı. İçişleri Bakanlığı’nın son dönemdeki bir skandalı örnek vererek, hükümetin gündemi yönlendirme biçimini ve devlet denetim mekanizmalarının yetersizliğini eleştirdi. Usta, Dilan Polat isimli bir olay üzerinden, MASAK gibi kurumların etkinliğini sorguladı ve bu tür olayların yüzeye çıkartılamamasının altında yatan büyük sorunları dile getirdi.

Vergi konusunda da dikkat çekici noktalara değinen Usta, milyonlarca lira harcanırken, bazı kesimlerin cüzi miktarlarda vergi ödemesinin adaletsizliğine dikkat çekti. Devletin gelir idaresi ve teftiş kurullarının bu duruma neden göz yumduğu sorusunu gündeme getirdi. Ayrıca, bu tür mali suistimallerin Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını nasıl etkilediğini ve ekonomiye yansıyan risk primlerini de konuşmasına ekledi.

Milletvekili Usta, ekonomik durumun yalnızca yüksek faiz oranlarıyla değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü ve yolsuzluk algısında yaşanan düşüşlerle de kötüleştiğini belirtti. Türkiye’nin uluslararası endekslerdeki düşüşlerine vurgu yaparak, bu gidişatın olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade etti.

Son olarak, TBMM’deki diğer parti temsilcilerine seslenen Usta, Türkiye için son derece önemli olan bu konulara dikkat çekilmesi ve meclis önergesine olumlu oy verilmesi çağrısında bulundu. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK PARTİ’den destek beklediğini belirtti ve bu konuların ülkenin geleceği açısından kritik olduğunu vurguladı.

Türkiye’de ekonomik ve hukuki sorunların yanı sıra, devletin denetim mekanizmalarının yeterince işlevsel olup olmadığı tartışmaları, Erhan Usta’nın bu güçlü ve açık sözlü açıklamaları ile bir kez daha gündemin ön sıralarına taşınmış durumda.

”Şimdi, mesela bir Dilan Polat rezaleti yaşıyoruz, değil mi? Rezalet derken İçişleri Bakanlığının yaptığı işi doğru bulduğumu söylüyorum. Yani bu küçük bir şey, Türkiye’de yaşananların çok küçük, sembolik bir örneği ama bunların nasıl rol model olduğu, işte, nasıl zamanın İçişleri Bakanıyla böyle üç saat içerisinde istediği şekilde gündemi görüşebildiği konusunu da sizin takdirlerinize arz ediyorum. Devlet neredeydi? Dilan Polat meselesini bir avukat çıkartıyor, bu devletin MASAK’ı yok mu?

Dilan Polat meselesi küçük de bu küçüğü dahi çıkartamıyor. Gelir İdaresi yok mu, teftiş kurulları yok mu? Milyonlarca lira para harcıyor, 3 bin lira, 5 bin lira vergi veriyor bu insanlar ve bunları göstere göstere yapıyorlar. Nerede bu devletin kurumları? İşte, siz bunların üzerine gitmezseniz, Türkiye uyuşturucuyla, şununla, bununla, kara parayla anılır. Bunun bedelini kim çekiyor değerli arkadaşlar? Bunun bedelini millet olarak ödüyoruz, güvensizlik olarak ödüyoruz, risk primi olarak ödüyoruz. Bakın, en son hazine yüzde 42,2’ye borçlandı iki yıllıkta, yıllık faizi yüzde 42, döviz cinsinden yüzde 10’un üzerinde borçlanıyor; bu güvensizlik ortamının yarattığı bir şey bu.

Ondan sonra ne yapıyorsunuz? Fakirin, fukaranın üzerine biniyor Mehmet Şimşek; KDV’yi artırıyor, ÖTV’yi artırıyor, harçları artırıyor, bilmem neyi artırıyor. Kardeşim -Komisyonda da söyledim- niye bu alanın üzerine gitmiyorsunuz? Burada kocaman vergilendirilmemiş bir alan var, bunların üzerine niye gidilmiyor da vatandaşın üzerine gidiliyor, vatandaşa ceza kesiliyor? “KYK borcunu ödemedi.” diye gençlere haciz gelen bir ülkede yaşıyoruz; milyarlarca dolar oralarda vergilendirilmeyen paralar var, oralara gidilmiyor.

İşte bunun sonucunda ne oluyor? Türkiye hukukun üstünlüğünde 2017’den bu yana 15 basamak kötüleşiyor, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 2018’den sonra 23 basamak kötüleşiyor, Özgürlük Endeksi’nde 2017’den bu yana 49 basamak kötüleşiyor, İnsani Özgürlük Endeksi’nde 23 basamak, Ekonomik Özgürlük Endeksi’nde 17 basamak kötüleşiyor; böyle şeyler oluyor. Sizden de beklentim, bu önergemize olumlu oy kullanmanız şeklindedir. Hakikaten Türkiye açısından son derece önemli bir konudur. Burada Milliyetçi Hareket Partisinden ve AK PARTİ’den olumlu oy beklediğimi ifade etmek isterim.” dedi.