Dervişoğlu Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarının Derinlemesine Analizini Paylaştı
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının semboller ve ritüeller etrafında şekillenmesine dikkat çekerek, bu özel günün daha derin anlamlar taşıması gerektiğini vurguluyor. Dervişoğlu, cumhuriyetin tarih boyunca elde edilen kazanımlarının ve bu toprakların değerinin farkında olunması gerektiğini dile getiriyor.
İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, hükümetin tarihi önemi olan günlerde ve mekanlarda yaptığı sembolik hareketleri sert bir dille eleştirdi. Dervişoğlu, iktidarın bu tür hareketlerle cumhuriyet düşmanlığına cesaret verdiğini ve Osmanlı padişahları üzerinden bir cumhuriyet düşmanlığı yaratmaya çalıştığını belirtti.
İktidarın Sembolik Hareketleri
Dervişoğlu, iktidarın Avrupa Birliği uyum yasalarını Erzurum Kongresi’nin yıl dönümünde, Erzurum Kongresi’nin yapıldığı salonda imzalamasını, açılım süreciyle ilgili görüşmeleri Dolmabahçe’de yapmasını ve cumhuriyetin 100. yıl dönümünde Cumhurbaşkanı’nın donanmayı Vahdettin Köşkü’nde selamlamasını örnek olarak verdi. Dervişoğlu, bu tür hareketlerin kabul edilemez olduğunu ve cumhuriyetin değerlerine karşı bir nazire olarak nitelendirilebileceğini belirtti.
Osmanlı Padişahlarına Saygı
Dervişoğlu, Osmanlı padişahlarına gönülden saygı duyduğunu, ancak 1683 yılındaki İkinci Viyana Bozgunu sonrası Osmanlı’nın yaşadığı geri çekiliş ve yıkılış sürecini herkesle tartışabilecek bir fikri birikime sahip olduğunu ifade etti. Dervişoğlu, Osmanlı padişahları üzerinden bir cumhuriyet düşmanlığı yaratılmasının yanlış olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet Düşmanlığına Karşı Uyarı
Dervişoğlu, “Ben böylesine önemli bir günde donanmayı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin hava kuvvetlerini Vahdettin Köşkü’nden selamlıyorum.” sözleri ile cumhuriyet düşmanlarına cüret, cesaret ve moral verme hakkının kimseye, Cumhurbaşkanı bile olsa, tanınmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, doğru işler yapabilmek için doğru bir tarih şuuruna sahip olmanın önemini vurgulayarak, bakanların geçmişin ne olduğunu bilerek hareket etmeleri gerektiğini ifade etti. Konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu;
Bu iktidar birçok şeyi cumhuriyete nazire yaparcasına, örneğin, Avrupa Birliği uyum yasalarını Erzurum Kongresi’nin yıl dönümünde Erzurum Kongresi’nin yapıldığı salonda imzalamıştır; efendim, açılım süreciyle ilgili görüşmeleri Dolmabahçe’de yapmıştır; cumhuriyetin 100’üncü yılı gibi önemli bir kutlamayı Sayın Cumhurbaşkanı donanmayı selamlamak suretiyle Vahdettin Köşkü’nde yapmıştır, bu kabul edilebilir bir şey değildir.
Ben Osmanlı padişahlarının, 6 yaşında tahta çıkmış olanları da dâhil olmak üzere, hepsine gönülden saygı duyuyorum, bir sürü padişah var. 1683 ikinci Viyana bozgunundan itibaren Osmanlı’nın geri çekiliş ve yıkılış sürecinde yaşananları da hemen herkesle tartışabilecek bir fikrî birikime ve müktesebata sahibim. Cumhuriyet düşmanlığı Osmanlı padişahları üzerinden yapılacak bir şey değildir.
Dolayısıyla, efendim “Ben böylesine önemli bir günde donanmayı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin hava kuvvetlerini Vahdettin Köşkü’nden selamlıyorum.” diyerek cumhuriyet düşmanlarına cüret, cesaret ve moral verme hakkı Cumhurbaşkanı bile olsa hiç kimsenin hakkı değildir; öncelikle bunu ifade etmek istiyorum, bunun bilinmesini istiyorum. Bakanlarımızın da geçmişin ne olduğunu bilerek hareket ettiklerini öngörüyorum ama bir de işin şu boyutu var: Doğru işler yapmak için doğru bir tarih şuuruna sahip olmak lazım.