Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin ortalama 1 milyon toplamda 3 milyona yakın istihdam yarattığını, Merkez Bankası rezervlerinin düzeldiğini, bütçe disiplininin deprem felaketine etkin müdahale etmeyi sağladığını, kur korumalı mevduatın görevini yerine getirdiğini ve yeni sosyal konut projelerinin yapılacağını söyledi.
Erdoğan’ın bu açıklamalarına iş dünyasından tam destek geldi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç, orta vadeli programın (OVP) piyasanın duymak ve görmek istediği bir yol haritası çizdiğini belirtti. Avdagiç, OVP’de yer alan verilerin enflasyon, işsizlik, bütçe dengesi, cari denge ve büyüme gibi kritik konularda olumlu sinyaller verdiğini ifade etti.
Geçen Yılki Programda da Aynı Şeyleri Söylemişti
Ancak Avdagiç’in bu sözleri, geçen yılki OVP’ye verdiği tepkiyle çelişiyor. Zira Avdagiç, 2022 yılında açıklanan OVP’ye de aynı şekilde övgüler yağdırmıştı. O zaman da OVP’nin iş dünyasının amaçlarıyla birebir örtüştüğünü, mali disiplinin sürdürüleceğini, üretim, ihracat ve istihdamın artacağını, seçici politikaların gündeme alındığını ve sürdürülebilir kalıcı reformların yapılacağını söylemişti.
Oysa geçen yılki OVP’de yer alan rakamlarla bu yılki OVP’de yer alan rakamlar arasında büyük farklar var. Örneğin, 2022 yılında açıklanan OVP’de 2023 yılı için enflasyon hedefi %3.8 olarak belirlenmişken, bu yılki OVP’de %9.8 olarak revize edildi. Benzer şekilde, işsizlik hedefi %10’dan %12’ye, bütçe açığı hedefi %5’ten %6’ya, cari açık hedefi %2.5’ten %4’e yükseltildi. Büyüme hedefi ise %5.2’den %4’e düşürüldü.
Rakamlarda Büyük Sapmalar Var
Bu rakamlar, geçen yılki OVP’nin gerçekleşmediğini ve bu yılki OVP’nin de güvenilir olmadığını gösteriyor. Ekonomistler, OVP’nin sadece bir senaryo olduğunu ve gerçekçi olmadığını belirtiyor. Ayrıca, OVP’nin uygulanması için gerekli olan yapısal reformların hayata geçirilmediğini, ekonomik politikaların tutarsız ve değişken olduğunu, kurumsal bağımsızlığın ve şeffaflığın zayıfladığını vurguluyor.
İTO Başkanı Avdagiç ise, bu gerçekleri görmezden gelerek, her yıl farklı bir OVP’ye aynı şekilde destek veriyor. Bu durum, iş dünyasının temsil edilmediği, tarafsız olması gereken bir kurumun siyasi bir taraf tuttuğu ve memleketin büyümesi ve ilerlemesi için oluşturulmuş kurumların birbirlerini alkışladığı eleştirilerine neden oluyor.
