Dünya

Çin’in Lityum Açlığı: Kritik Mineralleri Dünya Çapında Silip Süpürüyor

Öyle görünüyor ki Çin’in lityuma olan açlığı doyumsuz kalıyor. Gerçekten de yeni bir S&P Global raporu, “kızıl ejderhanın” lityum pil elemanları da dahil olmak üzere kritik mineralleri dünya çapındaki madenlerden silip süpürme çabalarını vurguladı.

Rapor, Çin’in mineraller, özellikle de gelecek açısından büyük etkileri olan ürünler açısından kritik öneme sahip olanlar açısından erişiminin nasıl artmaya devam ettiğini açıkladı. Gelişmiş pazarlarda daha kısıtlayıcı yabancı yatırım politikalarıyla karşı karşıya kalan Çinli firmalar, dikkatlerini madenciliğe çeviriyor. Buna Afrika gibi yerlerden lityum ve kobalt gibi önemli minerallerin satın alınması da dahildir. S&P Global, gelişmekte olan ülkelerde yabancı yatırımlara meraklı hükümetlerle birlikte çalışarak Çin’in bu madenler ve bunlara dayalı endüstriler üzerindeki nüfuzunu artırmaya devam edeceğine inanıyor.

Ganfeng Lithium ve Tianqi Lithium gibi önemli Çinli şirketler, gelişmiş endüstriler için hayati önem taşıyan mineralleri güvence altına almak için adımlar atmaya devam ediyor. Bir diğer metal madenciliği devi Zijin Mining Group Co. Ltd. de lityum pil tedarik pazarına girmeyi planlıyor. Bu, lityum ve diğer kritik minerallerin Çin’in uzun vadeli ekonomik ve teknoloji planlarında giderek artan öneminin altını çiziyor.

Kısa Vadeli Talep Zayıf Görünüyor

Kısa vadede Çin lityum piyasası düşüşle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Aslında lityum pil malzemelerine olan talep son birkaç ayda önemli ölçüde düştü. Bunun büyük bir kısmı Çin’de elektrikli araçlara (EV’ler) olan ilginin kaybolmasından kaynaklanıyor.

Örneğin, lityum karbonat fiyatları son haftalarda önemli ölçüde düşerek ton başına yaklaşık 42.000 ABD Dolarından ton başına 30.000 ABD Dolarına düştü. Bu düşüş, son altı aydaki %75’lik fiyat düşüşünün ardından geldi ve fiyatlar Nisan ayı sonunda ton başına 22.750 ABD Dolarına ulaştı.

Analistler bu düşüşü, stoklardaki artan fazlalık nedeniyle lityum pil üreticilerinin lityum alımındaki azalmaya bağlıyor. Bu azalan talep aynı zamanda Çin’de tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisinin azalmasıyla da bağlantılı. Gerçekten de, Çin’deki EV satışları Temmuz ayında önceki aya göre %3,2’lik bir daralma yaşadı, ancak önceki yıla göre %32 daha yüksek kaldı. Özellikle Tesla, Çin’de zorlu bir durumla boğuştu ve yalnızca Temmuz ayında satışlarında %31’lik bir düşüş yaşadı.

Çin hükümetinin elektrikli araç alımlarına yönelik vergi teşviki de dahil olmak üzere ekonomik teşvikleri şu ana kadar bu sektörü canlandırmakta başarısız oldu. Uzmanlar, elektrikli araçlara yönelik ilgi eksikliğinin çoğunu, araçların kilometre performansına ilişkin endişelere bağlıyor.

Uzun Vadeli Beklentiler, Potansiyel Lityum Pil Kıtlığı

Lityum piyasasında kısa vadeli aksaklıklar olabilir ancak analistler, koşulların uzun vadede Çin’in lehine olduğuna inanıyor. Bununla birlikte yeni bir rapor, bu metale olan talebin yoğunlaşması nedeniyle küresel lityum arzının bir açıkla karşı karşıya kalabileceğini öngörüyor. Hatta bazı analistler bu kıtlığın 2025 gibi erken bir tarihte gerçekleşebileceğini öne sürerken, diğerleri daha uzun bir zaman dilimi öngörüyor.

CNBC tarafından hazırlanan bir raporda, Fitch Solutions’ın bir araştırma kolu olan BMI’nın, 2025 yılına kadar lityum arz açığı öngörenler arasında yer aldığı belirtildi. BMI, yakın tarihli bir raporda, yaklaşmakta olan bu açığı büyük ölçüde Çin’in yerel arzını aşan doyumsuz lityum iştahına bağladı.

Ayrıca, Çin’in lityum talebinde 2023’ten 2032’ye kadar yalnızca elektrikli araçlara (EV’ler) yönelik yıllık %20,4’lük potansiyel bir artış öngörülüyor. Buna karşılık BMI analistleri, Çin’in lityum arzının aynı dönemde yalnızca %6 artacağını öne sürüyor. Bu oran oldukça düşük görünse de, Çin’in lityum üretiminde dünya lideri olduğunu ve 2020 yılında küresel toplamın %60’ını oluşturduğunu unutmamak gerekir.

Bu nedenle Çin’in lityum açığını kapatmak için dış kaynaklara bağımlılığı artacak. Bu da Çin’in madencilik sektöründeki genişleme stratejisinin önemini artırıyor. Ancak bu strateji de bazı zorluklarla karşı karşıya. Örneğin, Çin’in Afrika’daki madencilik faaliyetleri çevresel ve sosyal sorunlara yol açtığı için eleştiriliyor. Ayrıca, ABD ve Avrupa gibi diğer büyük lityum tüketicileri de kendi güvenliklerini sağlamak için kritik mineraller üzerindeki rekabeti artırabilir.

Sonuç olarak, Çin’in lityum açlığı hem fırsatlar hem de zorluklar yaratıyor. Çin, lityum pil teknolojisinde küresel bir lider olma yolunda ilerliyor, ancak bu da onu kritik bir mineral olan lityuma bağımlı hale getiriyor. Bu bağımlılık, Çin’in hem yerel hem de küresel madencilik sektöründe daha fazla yatırım yapmasını gerektiriyor. Ancak bu da çevresel, sosyal ve siyasi riskleri beraberinde getiriyor. Bu nedenle, Çin’in lityum piyasasındaki geleceği, hem iç hem de dış faktörlere bağlı olacak.