Ekonomi

Acemoğlu: Sadece faiz artışıyla ekonomi düzelmez

Dünyaca ünlü ekonomist Profesör Doktor Daron Acemoğlu, Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen faiz kararını doğru bir adım olarak nitelendirdi ancak sadece faiz artışının ekonomiyi düzeltmeye yetmeyeceği uyarısında bulundu. Acemoğlu, Türkiye’nin krizden çıkması için yapılması gereken 4 politika değişikliğini sosyal medya hesabından paylaştı.

Merkez Bankası bağımsızlaşabildi mi?

Acemoğlu, Merkez Bankası’nın 750 baz puanlık faiz artırımının enflasyona karşı mücadeleye başladığının göstergesi olabileceğini belirtti ancak bunun Merkez Bankası’nın bağımsızlaştığı anlamına gelmediğini vurguladı. Acemoğlu, “Objektif olarak baktığımız zaman %7,50 faiz artırımı doğru yönde bir karar. Hayal kırıklığı yaratan ve beklentinin çok altında kalan faiz artırımından sonra bu yeni karar Merkez Bankası’nın belki de gerçekten enflasyona karşı mücadeleye başladığının göstergesi olabilir ama doğru politikalara doğru giden yolun daha en başındayız” dedi.

Acemoğlu, Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından dolar/TL kurunun 27 TL seviyesinin altına gerilemesinin de olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti ancak bunun kalıcı olup olmayacağının belirsiz olduğunu söyledi. Acemoğlu, “Dolar/TL kurunun düşmesi de iyi bir haber ama bu kalıcı mı yoksa geçici mi göreceğiz. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez faiz devamlı düşecektir diyen Erdoğan’ın bu politikaya ne kadar destek vereceği belli değil” dedi.

Yapılması gereken 4 politika değişikliği

Acemoğlu, Türkiye ekonomisinin krizden çıkması için yapılması gereken 4 politika değişikliğini şöyle sıraladı:

  • Faizleri artırıp enflasyonun kontrol altına alınması için reel faizlerin enflasyonun üstüne doğru taşınmalı. Bu enflasyona karşı mücadele için çok önemli.
  • Kurumsal reform sürecine başlamak. Bu süreç ifade özgürlüğü ve demokratik hakların kuvvetlendirilmesi ile başlamalı. Bunların içinde yolsuzluğu kontrol altına almak, rekabeti azaltan uygulamaları durdurmak, yargı kurumlarının bağımsızlığını sağlamak ve yatırımın önünün açılması özellikle önemli. Bu konularda hiçbir gelişme yok ve olacağını düşünmüyorum.
  • Kaynakların doğru kullanımı. Enflasyona karşı mücadele ve kurumsal yapıdaki reformların başlangıcı ile beraber yurt dışından kaynak getirilmesi ve bu kaynakların şirket ve banka bilançolarındaki kötü durumu düzeltmek için ve depremden dolayı ortaya çıkan büyük harcama gerekliliği için kullanılması gerekir. Ama bunları doğru kullanacaklarına emin değilim.
  • Yatırımı artırmak ve sosyal güvenlik alanını kuvvetlendirmek. Bu konuda hükümetin doğru politikaları uygulayacağı konusunda şüphelerim var.

Acemoğlu, bu politika değişikliklerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisinin toparlanabileceğini ancak bunun kolay olmadığını belirtti. Acemoğlu, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Yeni yönetimin ekonomi politikalarının normalleştirmesi ve Merkez Bankası’nın da faizi artırması bekleniyordu. Öyle de oldu. Ama bu adımlar tek başına yeterli değil. Türkiye ekonomisinin Türk halkını zor günler bekliyor” dedi.