GenelGündem

Bu ilde ikamet edenler için korkutucu açıklama yapıldı: Büyük depremle birlikte şehir dümdüz olacak!

Türkiye’de korkuyla beklenen büyük Marmara depreminin ardından bir açıklama daha Ege Bölgesi için geldi. Uzmanlar, Aydın’da 5 ve üzeri büyüklüğündeki bir depremin fazlasıyla yıkıcı olabileceği konusunda uyarı yaptılar.

17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki depremin ardından ortaya çıkan tabloyu hatırlatan Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen basın açıklamasında açıklamalar yaptı.

Yapı denetim sisteminin yetersiz olduğuna dikkat çeken Kuru, Fay Yasası’nın çıkarılması gerektiğine dikkat çekti ve “Tespit edilmiş fay hatlarının birçoğu yerleşim birimlerinin altından geçiyor. Aydın, İzmir, Muğla ve Denizli’nin de bulunduğu 22 kentimiz, 80’i aşkın ilçemiz ve 502 köyümüzün altından diri fay geçmektedir. Bu diri fay hatları üzerinde, yüzey faylanması tehlike kuşağı ve sakınım bandı içinde 100 binin üzerinde bina bulunmaktadır. Bu binalarda yaklaşık 1 milyona yakın vatandaşımız ikamet etmektedir. Bilimsel, kurumsal işbirliği ve afetlerle uygulanabilir etkin mücadele için, Fay Yasası çıkarılmalıdır. Bu bölgelerdeki riskli yapıların süratli bir şekilde yıkılması ve bu bölgelere yapı yapılmasının yasaklanması zorunluluktur” ifadelerini kullandı.

ZEMİN GÖZ ARDI EDİLİYOR

Yapı denetimlerinde sadece binaların denetlendiğini zemin faktörünün göz ardı edildiğini ifade eden Kuru, “Zemin etütleri yapı denetim sistemi içine alınmalı ve yerinde denetlenmelidir. Yapı denetim sistemi bu haliyle afetlerle mücadelede yetersizdir. Yer bilimleri disiplini olmadan afetlerle mücadele olmaz. Zemin ve yapı denetim olarak kontrol sistemi değişmediği sürece hiçbir yapı güvenlidir diyemeyiz, afetlere karşı etkin denetim var diyemeyiz. Sadece binaları denetleyerek yapı denetim yapılmaz. Aydın genelinde yapılan çalışmalar mükemmel ama kağıt üzerinde kalıyor. Sadece binaları denetleyerek afetlerle mücadele edemezsiniz. Yani zemin faktörünü göz ardı edemeyiz. Sıvılaşan bir zemine yapı denetimi yapılmış, mükemmel statiği olan bir bina koyarsanız, deprem anında o binanın kütle halinde sıvılaştığını, zeminin altına girdiğini görürsünüz. Bu olmadığı müddetçe Aydın’da yapılan yeni yapı stokları dahi güvenli değil” dedi.

RİSK TEŞKİL EDİYOR

Kuşadası Körfezi’nin Aydın için ciddi risk teşkil eden en önemli noktalardan bir tanesi olduğunu belirten Kuru, “Burayı biraz daha aşağı doğru Dilek Yarımadası, Didim, Kuşadası ve özellikle Büyük Menderes’in dökülme sahasının ön tarafına doğru genişletebiliriz. Bu saha deniz dibi fay hatları anlamında ciddi deprem üretiyor. 4 ile 5 büyüklüğünde depremler üretiyor ve deniz tabanı fay çalışmaları yeni yeni başladı. Maalesef ülkemizde kara bitince fay hatları da bitiyormuş gibi algılanıyor ama halbuki denizlerde olan depremlerin karaları etkileme oranı çok yüksek. Kuşadası yapı stoğu anlamında Aydın için hassas bir bölge. Burada afetle mücadele ve yapı stoklarına ilişkin çalışmalar kamu-yerel idare işbirliği ile yapılmalıdır” dedi.