Yeni Müfredatta Felsefe Grubu Dersleri Zorunlu Olmayacak Mı?

Felsefe grubu öğretmenleri, yeni müfredatla birlikte Felsefe grubu derslerinin liselerde zorunlu olmasını ve düşünme eğitimi dersinin sadece Felsefe öğretmenlerine verilmesini talep ediyorlar. Felsefe grubu öğretmenlerinin sitemize gönderdiği uzun bir metnin özetini aşağıda yayımlıyoruz ve konuyu MEB’in dikkatine sunuyoruz.

-Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün (YEĞİ- TEK) hazırladığı raporda, STEM modelinin anaokulundan üniversiteye kadar verilmesiyle sorgulayan, araştıran, üreten ve yeni buluşlar yapabilen bir neslin yetiştirilebileceği belirtilmiştir. STEM’in tüm dünya ülkeleri için bir zorunluluk haline geldiği belirtilen raporda, “Öğretmenlerin rolü öğrencilere fen, teknoloji, mühendislik ve matematik derslerinde teorik bilgileri vermek değil, öğrencileri üst düzey düşünme, ürün geliştirme, buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırmaktır. Bunu yaparken de öğrencinin hata yapmaktan korkmamasını sağlayacak ortamlar sağlanması önemlidir” denilmiştir. Bu noktadan hareketle, öğrencilerin bu sisteme hazırlanabilmesi için Felsefe Grubu öğretmenlerinin ilköğretimden itibaren öğrencileri, üst düzey düşünmeye ve hata yapmaktan korkmaması için de düşüncelerini özgürce dile getirebileceği bir yeterliliğe hazırlamaları gerekmektedir. 

Bu bağlamda ilköğretimde seçmeli olarak okutulmakta olan ve felsefenin temel dinamiği olan Düşünme Eğitimi dersi ile “Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi” dersinin bu alanlarda eğitim ve donanıma tam anlamıyla sahip olan Felsefe Grubu öğretmenleri tarafından ve zorunlu olarak okutulması öğrencileri, ilköğretimden itibaren STEM modelini esas alan sisteme hazırlayacaktır.

-Türkiye’de de akademisyenlerin yıllardır mücadelesini verdiği düşünme eğitimi müfredata sevindirici bir gelişme olarak eklenmiştir. Ortaokullarda seçmeli olan dersin kademeli olarak 2017’de 7. ve 8.sınıflarda okutulması öngörülmüştür. Fakat dersin uzman alanı felsefe olmasına rağmen, bu ders Türkçe, Sosyal Bilgiler ve Felsefe öğretmenlerince okutulabilir denmiştir. Ortaokullarda felsefe dersi olmadığından ve felsefe öğretmeni de atanamadığından ders, uzmanı olan felsefeciler tarafından okutulmamakta, diğer branşlar tarafından okutulmaktadır. Bu dersin zorunlu ders haline getirilip sadece Felsefe öğretmenleri tarafından verilmesi gerekmektedir.

-Ayrıca ‘Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi’ dersi de felsefe öğretmenleri tarafından okutulabilir dersler arasında olmasına rağmen yine uzmanı olan felsefe öğretmenleri tarafından okutulamamaktadır. Hâlbuki gerek Milli Eğitimin gerekse de Vatandaşlık ve Demokrasi dersinin amaçlarına bakıldığında, “milli, manevi ve insani değerler”, “yasa”, “insan hakları” “sorumluluk”, “davranış”, “başkalarının kişilik özelliklerine ve haklarına saygı”, “toplumsal sorumluluk”, “özgür ve demokratik toplum”, “bilgi ve beceri”, “özgür ve bilimsel düşünme”, “yetenek ve kabiliyetlerini geliştirme” gibi kişisel ve toplumsal refahı ve mutluluğu artırdığı varsayılan bazı kavramlar öne çıkmaktadır. Vatandaşlık ve Demokrasi dersini vermek için, değerler alanına vakıf eğitimcilere ihtiyaç olduğu açıktır.

-Ortaöğretim de taslak olarak açıklanan müfredatta, felsefenin önemli konu başlıkları olan Varlık, Ahlak, Sanat, Din ve siyaset felsefesine yer verilmediği görülmektedir. Hâlbuki öğrenci, bu konuların da ışığında her bir konuda düşünmeyi daha da özümseyerek derinleştirecektir. Ayrıca, felsefe grup derslerin olduğu tek branştır. Her bir dersi öğrencinin gelişiminde büyük rol oynar. Felsefenin grup derslerinin tamamının zorunlu olması müfredatta yapılan reform hareketini daha da başarılı kılacaktır. Grup derslerinden olan mantık dersi, Osmanlı’da dahi medreselerde büyük önem verilerek okutulan bir derstir. Yine ortaöğretimde Demokrasi ve İnsan Hakları dersi de, insan hakları, etik ve toplum felsefesi alanlarına ilişkindir.

-Eğitim sisteminde felsefeye gerçek bir ihtiyaç duyulduğunu düşünmekteyiz. Düşünen, sorgulayan, araştıran bir neslin yetişeceği eğitim sistemi felsefe olmaz ise ne yazık ki mümkün değildir. Haftada iki saatlik yalnızca 11. sınıflarda verilen felsefe dersi ile tüm bunların sağlanması da mümkün değildir.

-Felsefe grubu dersleri okullarda seçmeli iken YGS ve LYS’de öğrenciler 24 sorudan sorumlu tutulmaktadır fakat bunların eğitimi alınmadığı için 2015 yılında bu derslerden çıkan soruların tamamını doğru cevaplayan bir tane dahi öğrenci çıkmamıştır.

Psikoloji dersi alan bir öğrenci kısaca,  kendisi ve içinde bulunduğu toplumu anlamayı öğrenir ve bu bilgileri hayatın hemen her alanında kullanılır. Sosyoloji, bireyin toplumsal yapıyı
birçok farklı açıdan görmesini sağlar. Diğer bir deyişle birey kültürel farklılıkların bilincinde olur.

Sosyoloji gerek birey olarak gelişim, gerekse bireyin toplum içinde gelişimi açısından önemli değerler katar. Mantık, Gazali der ki: ’Mantık bilmeyenin ilmine güvenilmez.’ Felsefe ve mantık Osmanlı medreselerinde ve Osmanlıyı cihan devleti yapan Enderun medreselerinde de okutulurdu.  Kuran-ı Kerim’de de ‘akletmiyor musunuz?’ sözü birçok ayette geçmektedir.

Mantık dersinin amacı; klasik ve sembolik mantık metotlarını kullanarak öğrencilere doğru düşünme ve akil yürütmenin kurallarını öğretmektir. Öğrenciler klasik mantık bölümünde Aristoteles mantığının temel kavramlarını ve kurallarını kavrar. Sembolik mantık bölümünde ise, öğrencilere modern matematik sembollerinin mantıkta kullanılışı öğretilir. Bu derste öğrenciler, mantıklı, tutarlı, değerlendirme ve eleştirebilme becerisini kazanırlar. 

-Felsefenin faydasını gösterebileceği diğer bir konu ise ‘Felsefi Danışmanlık’ Felsefi danışmanlık, bireyi ve problemlerini etiketlemek yerine, konular üzerine açık ve net bir şekilde derin düşünülmesini sağlar. Felsefi danışmanlık her sorunun psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını kabul eder. Kişisel sorunlarımız her zaman psikolojik değildir. Felsefi danışmanlık sorunları kendi “dünya-hayat görüşümüz” temelinde anlayıp gerekirse değiştirip yeni bir  “felsefi anlama” geliştirerek çözmeye yardımcı olur.

– Görüldüğü üzere, felsefe öğretmenlerine eğitim sisteminde çok fazla görev düşmektedir. Eğitim Bir-Sen raporu da ispatlamıştır ki araştıran, sorgulayan bir nesil hedefi sağlanamamıştır. Eğer düşünen, sorgulayan, araştıran bireyler yetiştirmek istiyorsak eğitim sistemine
ilköğretimden itibaren felsefe öğretmenleri dâhil edilmelidir. Ayrıca ülkemizde felsefe yanlış ve kulaktan dolma ithamlara maruz kalmıştır ve kalmaktadır. Kulaktan dolma felsefe ateizme, derin felsefe Tanrı’ya götürür diye de bir söz vardır. Felsefe; öğrenciye doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi öğretecek tek branştır.

**Felsefe, düşünme eğitimi ve grup derslerimizin öğrencilerin yolunu aydınlatmasında vesile olmasını istiyoruz. Eğitimin her aşamasında öğrencilerin konunun uzmanı Felsefe Grubu öğretmenlerinin rehberliğinde felsefenin dinamikleri ile tanışması gerekmekte olduğunu vurgulamak
istiyoruz.

Kamupersoneli.net | Zeki KARA (ÖZEL İÇERİK)

Exit mobile version