Türkiye için yeni bir rapor hazırlayan IMF, ek olarak 2025 yılı asgari ücret beklentisini de açıkladı. IMF’nin zam talebi, dikkat çekti. İşte konuya ilişkin ayrıntılar…
Sıkı para politikalarının birçok ülkede devrede olduğu şu günlerde ülkemizde de alım gücünün yükseltilebilmesi adına birtakım çalışmalar devam ediyor. Emeklinin, asgari ücretlinin ve diğer vatandaşların alım güçlerini artırabilmek, ekonomi alanında istikrarı yakalayabilmek adına yeni uygulamaların da devreye gireceği tahmin edilirken yeni yılın yaklaşması ile birlikte olası maaş artışları da gündemden düşmemeye başladı.
2025 yılında asgari ücretliye, emekliye ve memura hangi oranlarda zam yapılacağı merak edilirken IMF’den dikkat çeken bir talep geldi. Türkiye ekonomisini değerlendiren IMF’nin ek olarak asgari ücret artışına yönelik de bir talepte bulunduğunu belirten Ekonomist Barış Soydan, konuya ilişkin ayrıntıları paylaştı.
AÇLIK VE YOSULLUK SINIRLARI GÜNCELLENDİ
Türk- İş tarafından yürütülen Açlık ve Yoksulluk araştırması sonuçlandı. Buna göre Ankara’da mutfak enflasyonu ağustos ayı içinde yıllık bazda yüzde 57,99 olarak gerçekleşti. Aylık bazda hesaplanan mutfak enflasyonu ise yüzde 0,19 olarak kayda geçti.
Yürütülen çalışmanın sonuçlarına göre açlık ve yoksulluk sınırları da değişti. 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı), 19 bin 271 TL olarak hesaplandı. Zorunlu harcamalar (yoksulluk sınırı) için yapılması gereken toplam harcama tutarı ise 62 bin 772 TL olarak kayda geçti.
IMF’DEN ASGARİ ÜCRET TALEBİ
Açlık ve yoksulluk sınırlarının açıklanmasının ardından IMF’den bir talep geldiği öğrenildi. Açlık sınırının mevcut asgari ücretin 2 bin 269 TL üzerinde olması vatandaşların durumlarını ortaya koyarken Ekonomist Barış Soydan IMF’nin asgari ücret artışı talebini değerlendirdi.
Sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yayınlayan Ekonomist Barış Soydan, o paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “IMF de asgari ücrete 2025 yılı için beklenen enflasyon kadar (yani yüzde 20 civarında) zam yapılmasını istedi. Şu da önemli: TL’nin aşırı reel değerlenmesinden kaçınılmalı.”
