Küresel çapta etkili kararlara imza atan Amerika Merkez Bankası (FED) yeni gelişmeler ile gündeme geldi. İlerleyen aylarda faiz indirimine gideceği tahmin edilen bankanın olağanüstü bir şekilde toplanacağı düşünülüyor. İşte ayrıntılar…
Hem ülkemiz hem de birçok dünya ülkesi üzerinde etkili olan kararlara imza atan Amerika Merkez Bankası, son dönemlerde faiz indirimi beklentileri ile gündemden düşmemeye başladı. Enflasyon istenildiği gibi yüzde 2’lere çekilememiş olsa da FED’in eylül- ekim gibi faiz indirimine gideceği tahmin edilirken son gelişmeler sürecin hızlandığını gözler önüne serdi.
Geçtiğimiz hafta zayıf gelen Amerika Birleşik Devletleri verileri, büyümeye yönelik endişeleri tetikledi. Bunun üzerine küresel hisse senedi piyasalarında sert düşüşler meydana geldi. Yatırımcılara ve birçok uzmana göre bu gelişmelerin ardından Amerika Merkez Bankası faiz indirimi kararını öne çekebilir. İşte son gelişmelere dair merak edilenler…
FAİZ İNDİRİMİ İHTİMALİ GÜÇLENDİ
Zayıf gelen ABD verilerinin ardından küresel hisse senedi piyasaları sert bir şekilde geriledi. Son 1 hafta içerisinde FED’in faiz indirimi kararına yönelik beklenti yüzde 60’a fırladı.
Uzmanların analizlerine göre Amerika’da yüksek enflasyon riskine dair endişeler son buldu ancak bu kez de resesyon endişeleri patlak verdi. Bu durumun Amerika’nın ekonomik stratejilerinde değişikliğe gitmesine neden olacağı tahmin edilirken FED’in 25 baz puanlık faiz indirimi ihtimali de yüzde 60’a çıktı. FED’in yanı sıra Avrupa Merkez Bankası’nın da gelecek ay yüzde 60 ihtimal ile 50 baz puanlık faiz indirimi açıklamasında bulunacağı tahmin ediliyor.
OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI BEKLENTİSİ
Daha önce kriz dönemlerinde olağanüstü toplanarak faiz indirimi kararları veren Amerika Merkez Bankası yetkililerinin resesyon endişelerinden ötürü yine benzer bir karar verecekleri tahmin ediliyor.
Mevcut duruma ilişkin birtakım değerlendirmelerde bulunan Capital.com Kıdemli Piyasa Analisti Kyle Rodda, şu an için bir panik durumunun söz konusu olduğuna dikkat çekti. Amerika ekonomisi özelinde bir yavaşlama durumunun yakın olduğunu belirten Rodda, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Küresel ekonomik büyümeye dair endişeler artıyor. Yendeki hızlı hareketler de Japonya hisse senedi piyasalarında aşağı yönlü baskıya sebep oluyor.”
