Gazze’nin sakin sabahı, İsrail’in erken saatlerde başlattığı yoğun bombardımanlarla sarsıldı. Bölgenin ikinci büyük şehri ve çevresindeki bombardıman, savaşın yeni ve kanlı bir aşamasını işaret ediyor. Ambulanslar ve özel arabalar, yaralıları yerel bir hastaneye taşımak için adeta yarış halinde.
İsrail’in Stratejisi ve Filistinlilerin Endişeleri
ABD’nin artan baskısı altında İsrail, kuzey Gazze’yi büyük ölçüde harabeye çevirdikten sonra saldırılarını Gazze’nin güneyine doğru genişlettiğini açıklıyor. Bu hamle, İsrail’in daha kesin bir strateji izlediğinin göstergesi olarak sunuluyor. Ancak Filistinliler için durum çok daha vahim. Onlar, güvende olacakları bir yer olmadığını, evlerini terk etmeleri durumunda geri dönemeyeceklerinden endişe ediyorlar.
Han Yunus’ta Yaşam Mücadelesi
Han Yunus çevresindeki bölgelerin tahliyesi, 2,3 milyonluk nüfusun büyük bir bölümünü evsiz bıraktı. Han Yunus’taki Nasser Hastanesi, gelen yaralılarla dolup taşıyor. Bazı sakinler, İsrail’in ayrılmalarını emrettiği Maan mahallesinde yaşananları “hayal edilemez” olarak tanımlıyor ve İsrail’i ayrım gözetmeksizin saldırmakla suçluyor.
Savaşın İlerlemesi ve Uydu Fotoğrafları
Bölge sakinleri, İsrail’in ağır hava saldırıları ve ilerleyişinin ardından evlerini terk etmek zorunda kaldı. Uydu fotoğrafları, İsrail askeri araçlarının şehrin kuzeyine yakın bölgelerde konuşlandığını gösteriyor. Bu, İsrail’in savaş stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Güvenli Sığınakların Azalması
İsrail’in kuzey Gazze’yi tamamen boşaltma emri ve güneydeki mahallelerdeki tahliye emirleri, sivillerin sığınacak yerlerini ciddi şekilde azalttı. BM yetkilileri, Gazze’de güvenli bir yer kalmadığını ve insani yardım koşullarının zor olduğunu belirtiyor.
İsrail’in Savaş Amacı
İsrail, 7 Ekim saldırısının tekrarını önlemek ve Hamas’ın askeri altyapısını ortadan kaldırmak amacıyla bu savaşı yürütüyor. Sınır tellerinden yapılan sürpriz saldırıda, çoğu sivil olan yaklaşık 1.200 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin esir alındığı belirtiliyor.
Sonuç
Bu gelişmeler, Gazze’de yaşayan sivillerin zorlu hayatta kalma mücadelesini ve uluslararası toplumun tepkisini bir kez daha gündeme getiriyor. Savaşın şiddeti ve insani etkileri, gelecekteki barış çabaları üzerinde derin etkiler bırakabilir. Gazze’deki durum, sadece bölgesel bir mesele olmanın ötesinde, insan hakları ve uluslararası hukukun korunması açısından da önem taşıyor.