2023 yılında, Ürdün’de, İsrail’e destek verdikleri düşünülen işletmelere yönelik artan bir boykot hareketi, yerel ekonomi üzerinde önemli etkiler yaratmaya başladı. Bu boykot, özellikle Amerikan restoran zincirleri McDonald’s, Pizza Hut ve Starbucks gibi markalara yönelikti. Bu markalar, Ürdün halkı tarafından İsrail ile bağlantılı olarak algılansa da, kendilerini İsrail hükümeti veya askeriyle herhangi bir ilişkiden uzak tuttuklarını beyan etmişlerdir.
Ekonomik Etkiler: 15.000 İşçinin Geleceği Tehlikede Ürdün İş Gözlem Merkezi Başkanı Ahmad Awad’ın tahminlerine göre, boykot nedeniyle yaklaşık 15.000 Ürdünlü işçi işlerini kaybedebilir. Bu durum, ülkenin zaten yüksek olan işsizlik ve yoksulluk oranlarını daha da artırma potansiyeline sahip. İşten çıkarılmaların çoğunluğu, uluslararası markaların franchise’ları olarak faaliyet gösteren restoran, yiyecek ve alkolsüz içecek sektörlerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
Yerel İşletmelerin Tepkisi ve Dayanışma Kampanyaları Bu zorluklar karşısında, yerel işletmeler ve sivil toplum örgütleri dayanışma içinde hareket etmeye başladı. Amman’daki “It’s Friday” restoranı gibi bazı işletmeler, #EmployThem kampanyasını başlatarak işten çıkarılan işçilere iş imkanı sunma sözü verdi. Bu kampanya, hem Ürdünlüler hem de Gazze halkıyla dayanışma göstermeyi amaçlıyor.
Hükümet ve Özel Sektörün Rolü Awad, etkilenen işletmelerin çalışanlarına destek olmaları ve maaşlarını korumaları gerektiğine inanıyor. Ayrıca, hükümetin bazı maliyetleri karşılayarak marka değişikliği gibi adımları teşvik edebileceğini öne sürüyor. Ürdün’deki yerel şirketlerin, boykottan faydalanan ve talepleri artan işletmelerin, işten çıkarılan işçileri istihdam etme sorumluluğu da bulunmaktadır.
Sonuç: Toplumsal ve Ekonomik Denge Arayışı Bu boykot hareketi, Ürdün’de hem ekonomik hem de sosyal bir dengenin nasıl sağlanacağı konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Hükümet, sivil toplum ve özel sektörün işbirliği, bu zorlu süreçte işten çıkarılan işçilerin desteklenmesinde kritik bir rol oynuyor.