Deprem Vergileri ve Kentsel Dönüşüm: Zeynep Oduncu’nun Tartışmaya Açtığı Skandal Gerçekler

Batman Milletvekili Zeynep Oduncu'nun deprem vergilerinin yönlendirilmediği alanlara ve kentsel dönüşümün gerçek amacına dair çarpıcı açıklamaları. İşte detaylar.

2003 yılından bu yana, depremlere karşı kentlerimizi güçlendirmek adına toplanan yaklaşık 70 milyar TL’lik deprem vergisi, maalesef “örtülü ödenek” adı altında farklı alanlara kaydırılmış. Bu durum, Zeynep Oduncu tarafından vurgulanarak, kamunun dikkatine sunulmuştur.

6306 Sayılı Kanun: Gerçekten Yardımcı mı?

2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, ilk bakışta deprem zararlarını azaltmayı amaçlar gibi görünse de, aslında daha farklı bir amaca hizmet ediyor: rantsal dönüşüm. Bu kanun sayesinde, jeolojik ve jeoteknik etütlerle imara uygun olmayan alanlar bile “kentsel dönüşüm” adı altında yapılaşmaya açılıyor.

Tehlikeli Alanlar ve Rant Politikaları

Oduncu’nun dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise, deprem riski az olan fakat rant değeri yüksek olan bölgelerin, siyasi iktidara yakın müteahhitler ve sermayedarlar için rant alanına dönüştürülmesi. Yani, bu alanlar bilinçli bir şekilde riskli ilan ediliyor ve kentsel dönüşüm uygulanıyor.

Zorla Yerinden Edilen Mahalleler

Birçok mahallede, uzun yıllar boyu bir arada yaşayan insanlar, cüzi kira yardımları karşılığında yerlerinden ediliyor. Oduncu’nun verdiği örneklere göre, İstanbul’un Tozkoparan Mahallesi ve Beyoğlu ilçesinin Fetihtepe Mahallesi, bu uygulamaların mağduru olmuş durumda. Özellikle Fetihtepe Mahallesi’nde yürütülen uygulamalar, yerel mahkemeler ve Danıştay tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, 2016 yılında riskli alan ilan edilmiştir.

”2003 yılından beri kentleri depreme dayanıklı hâle getirmek, deprem yaralarını sarmak amacıyla toplanan yaklaşık 70 milyar TL’lik deprem vergisi ise “örtülü ödenek” adı altında başka alanlara harcanmıştır. 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’la deprem zararlarını azaltmaya yönelik olarak sunulan kentsel dönüşüm projeleri asıl olarak rantsal dönüşüme hizmet etmiştir.

Jeolojik, jeoteknik etütler sonucunda imara uygun olmayan alan olarak imal edilmiş bölgeler dahi “kentsel dönüşüm” adı altında yapılaşmaya açılarak daha da tehlikeli hâle getirilmiştir. Özellikle diğer alanlara göre deprem riski çok daha az olan ancak rant değeri yüksek alanlar riskli ilan edilerek siyasi iktidara yakın müteahhitler ve sermayedarların rant alanına dönüştürülmüştür. Uzun yıllar bir arada ve ortak yaşama kültürü bulunan mahallelerde yaşayan insanlar zor kullanılarak cüzi kira yardımlarıyla yerlerinden edilmiştir.

Bunlardan örnek olarak vermek istersek şöyle söyleyelim: İstanbul’da “kentsel dönüşüm” adı altında rant alanına dönüştürülmek istenen mahallelerden biri Tozkoparan Mahallesi’dir. Daha önce de bu örneği vermiştik ama burada bir daha yenilemek istiyoruz çünkü şu anda risk alanı olmayan alanlarda bir yıkım söz konusu ve o yüzden bunların kayıtlara geçmesi gerekiyor.

Ranta açılmak istenen mahallede hiçbir sözleşme ve güvence verilmeden halk tapulu mülklerinden çıkarılmaktadır. Kentsel dönüşüm uygulamalarının yürütüldüğü yerlerden biri de İstanbul’un Beyoğlu ilçesi Fetihtepe Mahallesi 3550 ada bölgesidir. Bölgede yapılmak istenen uygulamaya dair planlar yerel mahkemeler ve Danıştay tarafından iptal edilmiştir.

Mahkeme kararlarına rağmen 2016 yılında gerekli etütler ve incelemeler yapılmadan Fetihtepe’nin de içinde yer aldığı Beyoğlu’ndaki 6 mahalle riskli alan ilan edilmiştir. İktidarın önceki icraatlarına bakıldığında, getirilen bu düzenlemenin de rant yasasına dönüştürülme ihtimali yüksektir.”

Exit mobile version