Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden yaptığı konuşmayla, On İkinci Kalkınma Planı’nın detayları ve hedefleri üzerine eleştirilerde bulundu. Ocaklı, tarihsel borç artışları ve geçmişteki kalkınma planlarında yaşanan hedef sapmalarını örnek göstererek, yeni planın güvenilirliği konusunda endişelerini dile getirdi.
Ocaklı, konuşmasının başında Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu dönemde, 1995 yılından itibaren Türkiye’nin borç miktarının 5 yıl içinde 1 trilyondan 6 trilyona çıkarılmasına dikkat çekti. Bu durumu, vatandaşların bilmesi gereken önemli bir konu olarak vurguladı. Ayrıca, Ocaklı, geçmişteki kalkınma planlarında belirlenen hedeflere ulaşılamamasının, yeni planlara olan güveni sarsabileceğine işaret etti.
On İkinci Kalkınma Planı’nın Hedefleri ve Eleştiriler
Ocaklı, On İkinci Kalkınma Planı’nın evet, dijital dönüşüm ve enerji ihtiyacı nedeniyle nükleer enerjiye yönelme gibi olumlu hedefleri olduğunu kabul ederken, planın aynı zamanda dilek ve temennilerle dolu olduğunu belirtti. Ocaklı, planın bir kitapçık olarak sunulduğunu ve bu kitapçıkta yer alan “…yapacağız.” “…edeceğiz.” ve “…iyileştireceğiz.” gibi ifadelerin, planın somut ve uygulanabilir hedefler sunmadığını gösterdiğini ifade etti.
Güvenilirlik ve Gelecek Planlaması
Ocaklı, konuşmasında, geçmişteki kalkınma planlarındaki hedef sapmalarının, On İkinci Kalkınma Planı’na olan inancı ve güveni zedelediğini belirtti. Milletvekili, bu sapmaların, gelecekteki planlamalar için ders olarak alınıp alınmadığı konusunda soru işaretleri bıraktı.
Tahsin Ocaklı’nın bu eleştirileri, On İkinci Kalkınma Planı’nın başarısının ve Türkiye’nin ekonomik geleceğinin sağlam temellere oturtulup oturtulamayacağı konusundaki tartışmaları alevlendiriyor. Ocaklı, bu planın sadece kağıt üzerinde kalmaması ve hedeflerin gerçek ve uygulanabilir olması gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını tamamladı. Konuya dair şu açıklamalarda bulundu;
On İkinci Kalkınma Planı’yla ilgili görüşlerimi belirteceğim. Önce, daha evvel kullandığım bir cümleydi ama bir daha hatırlatmakta özellikle de buradan halkımızın duymasına aracılık ettiği için Meclis kürsüsünden tekrarlamakta yarar görüyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutladığımız, yirmi bir yıldır sizin göreviniz olan bu yüzyıllık süre içinde, 1995 yılında Türkiye’nin borcu 1 trilyon iken beş yılda siz onu 6 katına, 6 trilyona çıkardınız. Bunu vatandaşlarımız özellikle bir bilsin isterim. Şimdi, bu bütçe tespitini yaptıktan sonra On İkinci Kalkınma Planı’nın özetinde gördüğümüz şey, evet, dijital dönüşüm, enerji ihtiyacından dolayı nükleere yöneliş ama “…yapacağız.” “…edeceğiz.” işte “…iyileştireceğiz.” gibi dilek ve temennilerden oluşan bir bölüm olarak, bir kitapçık olarak bize sunuldu. Şimdi, değerli arkadaşlar, geçmişteki kalkınma planlarındaki hedef sapmalarını gördüğümüz zaman bu kalkınma planına inanabilmemiz, güvenebilmemiz ne yazık ki mümkün değildir.