Gençlerin Barınma Krizi ve On İkinci Kalkınma Planı Üzerine Çarpıcı Açıklamalar

Ağrı Milletvekili Nejla Demir, gençlerin barınma krizini ve on iki kalkınma planının yetersizliğini ele alarak, hükümeti gençler için somut adımlar atmaya çağırıyor. Demir, KYK yurtlarındaki koşulları ve Zeren Ertaş'ın trajik ölümünü hatırlatarak, gençlerin yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor.

Ağrı Milletvekili Nejla Demir, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada gençlerin barınma krizi ve On İkinci Kalkınma Planı’nın yetersizliği konularına değindi. Demir, geçmişteki kalkınma planlarının gençlerin yaşadığı sorunları çözmediğini belirterek, yeni planın bu konuda neler getireceği konusundaki endişelerini paylaştı.

Demir, gençlerin yüksek sesle barınma sıkıntısını dile getirdiğini, üniversite öğrencilerinin sayısının 8 milyona yaklaştığını ve bu nüfusun ülke nüfusunun yaklaşık %10’unu oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, Adnan Menderes Üniversitesi 4’üncü sınıf öğrencisi Zeren Ertaş’ın, Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdunda yaşanan asansör kazası sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı. Demir, bu trajik olayın, devletin gençlere olan ilgisizliğini ve yurtların güvensizliğini gözler önüne serdiğini belirtti.

On İkinci Kalkınma Planı’nın Yetersizliği

Milletvekili Demir, geçmiş on bir kalkınma planının gençlerin yaşadığı bu krizi çözmede başarısız olduğunu, On İkinci Kalkınma Planı’nın bu konuda ne gibi iyileştirmeler getireceğini sorguladı. Hükûmetin gençlerin barınma krizini çözmek adına somut adımlar atmamasını eleştirdi ve bütçenin gençlere ayrılan payının yetersiz olduğunu belirtti.

Demir, KYK yurtlarının hijyenik olmayan koşulları ve koğuş sistemini anımsatan odaları nedeniyle gençler tarafından uzun süredir protesto edildiğini dile getirdi. Ayrıca, gençlerin barınma desteği, kira yardımı ve fatura desteği gibi asgari taleplerinin olduğunu, bu taleplerin karşılanmasının hükümet için zor olmadığını ifade etti. Gençlerin KYK bursu ücretlerinin asgari ücretin en az üçte birine denk düşecek şekilde ayarlanmasını talep ettiğini de ekledi.

Hükümete Çağrı

Milletvekili Nejla Demir, hükümete gençlerin yaşadığı bu krizleri çözmek için somut adımlar atması çağrısında bulundu. Halkın vergilerinin şirketlere ayrıcalık için harcanacağına gençler için harcanması gerektiğini belirtti ve bu taleplerin karşılanabilmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yeni yurtlar yapmasını istedi. Konuya dair şu açıklamalarda bulundu;

Geride bıraktığımız on bir kalkınma planı neyi çözdü de şimdi On İkinci Kalkınma Planı çözecek, doğrusu onu da merak ediyoruz. Örneğin, on bir kalkınma planına rağmen bugün neden gençler bas bas bağırıyorlar? Bas bas “Barınamıyoruz.” diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bir şekilde kendilerine yurtlarda bir yatak bulabilenler şimdilerde asansörle sağ salim bulundukları katlara çıkmaya ya da inmeye çalışıyorlar. Barınma kriziyle karşı karşıya bırakılan ve sayıları 8 milyona yaklaşan üniversite öğrencileri ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyor.

Ruhsuz bir rakamdan bahsetmiyorum, yaşama atılmaya hazır umudumuzu bağladığımız pırıl pırıl gençler bunlar. Bu gençlerden biri de Zeren Ertaş’tı. Adnan Menderes Üniversitesi 4’üncü sınıf öğrencisi, 22 yaşındaki Zeren, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdunda arıza yaparak düşen asansörde yaşamını yitirdi. Acılı ailesine ve yakınlarına da buradan başsağlığı dilemek istiyorum. Vali Yakup Canbolat’la görüşen Zeren Ertaş’ın babası, “Çocuğumu devlete emanet ettim, ama devlet benim çocuğuma yirmi-yirmi beş gün bile bakamadı.” diyerek devletin gençlere verdiği değeri de en yalın hâliyle özetledi.

Yirmi-yirmi beş gün bir genci emanet edemeyeceğimiz devlet, göz göre göre ölüme giden Zeren’in ölümünü protesto eden arkadaşlarının ayaklarının üzerine basarak kollarını kelepçeleyerek gözaltına alarak sosyal devlet değil, yine bir polis devleti olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Bakın, Aydın Makine Mühendisleri Odası, kentteki asansör sorunlarının uzun zamandır devam ettiği ve düzenli bakımların aksadığını, denetimlerin şirketlere terk edilerek bu tür olayların önünün açıldığını açıkladı. Kâr hırsı gözünüzü doyurmadı ama bir öğrenciyi, bir genci aramızdan aldı. Sorumlu yurt müdürü, benzer olaylarda olduğu gibi ancak Zeren yaşamını yitirdikten sonra görevinden alındı.

Buradan soruyoruz: Gerekli tedbirleri almak ya da sorumlu kimseleri görevden almak için kokmuş, bozuk, böcekli yemeklerden toplu zehirlenme vakalarının yaşanmasını mı bekliyorsunuz? Evet, bu, bir barınma krizidir ve bu krizi çözmek adına Hükûmet tarafından yapıcı hiçbir adım atılamıyor. Koğuş sistemini anımsatan odalarıyla uzun süredir protesto edilen KYK yurtları hijyenik olmayan koşullarıyla da tepkilere neden oluyor ve âdeta cezaevlerini andırıyorlar. Barınamıyoruz Hareketi geçtiğimiz günlerde “Gençliğin bütçesi nereye gidiyor?” diye çok net bir soru sordular. Biz de buradan soruyoruz: Bütçede, kalkınma planında neden gençler yok ve çok az olan ayrılan paylar nereye gidiyor?

Öğrencilerin talepleri çok insani ve asgari taleplerdir. Nedir bunlar? Özel yurtlarda ve apartlarda kalan öğrenciler için barınma desteği, kirada kalan öğrenciler için kira yardımı ve fatura desteği sağlanmasıdır. Gençler “Kapasiteler ranzalı sistemlerle değil, nitelikli yurtlarla artırılsın. KYK bursu ücretleri asgari ücretin en az üçte 1’ine denk düşecek şekilde ayarlansın.” diyorlar. Gerçekten bu taleplerin karşılanması çok mu zordur? Halkın cebinden kesilen vergileri şirketlere ayrıcalık için harcayacağınıza gençlere harcasanız, inanın, bu taleplerin tümü kısa sürede karşılanabilecek taleplerdir. Gençlik ve Spor Bakanlığının yeni yurt yapmak…

Exit mobile version