Mardin Milletvekili George Aslan, geçen hafta Irak’ın Ninova iline bağlı Hamdaniye kazasında bir düğünde çıkan yangında 100 Süryani’nin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Hayatlarını kaybedenlere buradan Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Süryani halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.” dedi.
Aslan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Süryanilerin tarihi ve kültürel olarak Ortadoğu’nun önemli bir parçası olduğunu belirterek, “Süryaniler, Irak’ta yaşadıkları zorluklara rağmen kültürlerini ve inançlarını korumaya çalışıyorlar.
Ancak son yıllarda bölgede yaşanan savaş ve terör olayları nedeniyle Süryaniler büyük bir göçe maruz kaldılar. Bugün Irak’ta sadece 200 bin civarında Süryani kaldı. Bu insanlar hem hayatta kalmak hem de kültürlerini yaşatmak için mücadele ediyorlar.” diye konuştu.
Aslan, Süryanilerin yaşadığı acıların Türkiye’deki Süryani vatandaşları da derinden etkilediğini ifade ederek, “Türkiye’de yaklaşık 25 bin civarında Süryani vatandaşımız yaşıyor. Bu vatandaşlarımızın büyük bir kısmı Mardin ilimizde bulunuyor. Mardin’de Süryanilerin tarihi kiliseleri, manastırları ve köyleri var. Bu yerler hem Süryanilerin hem de Türkiye’nin kültürel mirasıdır. Bizler bu mirası korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz.” dedi.
Depremzedelerin sorunları devam ediyor
Aslan, konuşmasının ikinci bölümünde ise depremzedelerin yaşadığı sorunlara değindi. Aslan, şöyle devam etti:
“Depremde 5.0783 insanımızı kaybettiğimiz, yüz binlerce yurttaşın yaralanmasına neden olan, 4 milyon kişinin evinden ayrılmak zorunda kalmasına ve 1,5 milyon insanımızın ise evsiz kalmasına neden olan depremin etkileri hâlâ sürmektedir.
Özellikle deprem bölgelerindeki insanlara yaşatılan kasta varan imkânsızlıklar sebebiyle on binlerce insanın göz göre göre hayatını kaybetmesi; çadır, gıda, tuvalet gibi acil hayati ihtiyaçların uzunca bir süre giderilememiş olması; insanlara deyim yerindeyse enkaz muamelesi yapılması hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
İnsanlar hâlâ enkaz altında kalan yakınlarının naaşlarını bulmak için zor mücadele yürütüyorlar. Kişisel çabalarla mezarları ve kayıp yakınlarını bulmaya çalışıyorlar.”
Aslan, gerçekleşen depremlerin üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmesine rağmen depremden etkilenen özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da yurttaşların temel hizmetlere erişiminde hâlâ çok büyük sorunlar yaşandığını söyledi. Aslan, şunları kaydetti:
“Depremzedeler çok zor koşullarda yaşıyorlar. Hâlâ çadır ve konteynerlerde yaşamak zorundalar. Başta su sorunu olmak üzere birçok temel ihtiyaçlarını hâlâ gideremiyorlar. Yeni eğitim öğretim dönemi başlamış olmasına rağmen bölgede eğitim alanında pek çok sorun yaşanmakta. Deprem bölgesindeki bazı sağlam okullar diğer kamu kurumlarına tahsis edilmiş ve öğrencilerin kayıtları birleştirilmiş okullara aktarılmıştır.”
Deprem konutları nasıl yapılıyor?
Aslan, deprem konutlarının yapımına da değinerek, şu soruları yöneltti:
“Deprem konutları yapılıyor ve bunun propagandası televizyonlarda yapılıyor. Bu deprem konutları nasıl yapılıyor? İhaleler kime veriliyor? Depremzedelerin talepleri ve ihtiyaçları dikkate alınıyor mu? Deprem konutlarının kalitesi ve güvenliği nasıl sağlanıyor? Deprem konutlarına yerleştirilen insanların sosyal ve ekonomik hakları ne olacak? Bu soruların cevaplarını hükümetten bekliyoruz.”
Aslan, depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmesi için TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. Aslan, “Depremzedelerin haklarını savunmak ve sorunlarını çözmek hepimizin görevidir. Bu konuda hükümete ve tüm siyasi partilere çağrıda bulunuyorum. Depremzedeleri yalnız bırakmayalım.” dedi.