Karar Gazetesi Yazarı Ahmet Taşgetiren, emekli konusunun Mehmet Şimşek’in uykularını kaçırdığını tahmin etmek zor olmadığını belirtti. Taşgetiren, 16 milyon emeklinin büyük çoğunluğunun 7 bin 500 lira maaş aldığını, bunun açlık sınırının yarısından az fazla olduğunu ve bununla geçinmenin imkânsız olduğunu vurguladı. Taşgetiren, emekli konusunun EYT eylemleri ile, son raddede, 14 – 28 Mayıs seçimleri öncesinde Tayyip Erdoğan’ı bile etkileyen nasıl bir siyasi mesele haline geldiğini hatırlattı.
Taşgetiren, Şimşek’in ekonomi politikasının özünün kamu harcamalarını kısmak olduğunu ifade etti. Şimşek’in “Kazandığımızdan çok harcıyoruz” sözünü herkesin önünde söylediğini ve vatandaşın gelir açığını kapatmak için yüklendiği kredi kartlarının gelirden fazla kullanılmasını engellemeye çalıştığını aktardı. Taşgetiren, Şimşek’in “Dezenflasyonist politika” deyip durduğunu ve enflasyonu durdurmayı amaçlayan politika izlediğini kaydetti.
Taşgetiren, son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Şimşek ve ekibinin yürüttüğü bu “dezenflasyonist politika”yı desteklediğini açıkladığını anlattı. Taşgetiren, Erdoğan’ın aslında seçim kazanmak için ekonomiyi devreye soktuğunu ve geniş kitlelere vermeyi gerektirdiğini söyledi. Taşgetiren, Erdoğan’ın “Emekliye veririz” dediğini, “Gençlere veririz” dediğini ancak ekonominin geldiği duvara dayandığını belirtti.
Taşgetiren, şu anda sanki “Verilecekler” ve “Verilmeyecekler”in sevabı – günahının bu ekibin üzerinde gibi gözüktüğünü dile getirdi. Taşgetiren, medya dilinin bir biçimde “Cumhurbaşkanı’nın lütufları”ndan söz ettiğini ancak bunun Osmanlı’dan beri alışılmış bir durum olduğunu ifade etti. Taşgetiren, acaba emekli için de sayın Cumhurbaşkanı’nın Mehmet Şimşek’in sıktığı kemer deliğinde bir gevşetme yapması mümkün olabilir mi diye sordu.
Taşgetiren, konuşulduğunu ancak o bile zor göründüğünü yazdı. Taşgetiren, bir ümit mahalli seçim korkusu olduğunu ve eğer emekli eylemleri Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil tüm iktidar cenahını kaybetme korkusuna sürüklerse kesenin ağzının açılabilir belki dedi. Taşgetiren, belki Mehmet Şimşek ve ekibi de bu “siyasi manevra”ya göz yumacak kadar siyasi duyarlılık kazanmıştır diye ekledi.
Taşgetiren, 16 milyon emekli olduğunu ve her emekliye diyelim 29 Ekim hatırına 1000 lira ikramiye verilse 16 milyar edeceğini hesapladı. Taşgetiren, 1000 lira ikramiyenin ise bankamatikten eve gidinceye kadar bakkalda manavda tükeneceğini ve emeklinin kasaba zaten uğrayamayacağını söyledi.
Taşgetiren, aslında iktidarın belki de neyi nasıl vereceğini, verdiğinde kimi tatmin edip kimi edemeyeceğini hesap etmekte zorlandığını yazdı. Taşgetiren, belki de şimdi yukarılarda “Bu EYT işini böyle çözmemeliydik” yakınmalarının seslendirildiğini ileri sürdü. Taşgetiren, son EYT düzenlemesinden 1.6 milyon kişinin daha emekli dünyasına katıldığını ve o da önemli bir “siyasi hesap” ürünü olduğunu vurguladı.
Taşgetiren, şimdi gençlere telefon vadisinin de çıkmazda olduğunu belirtti. Taşgetiren, belli ki ekonomi yönetiminde “Nasıl etsek de daha az versek” psikolojisinin hakim olduğunu ifade etti. Taşgetiren, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu telefon – bilgisayar için üç – beş bin liralık yardımı açıklarken, sanki karşısında “Bu nasıl iş?” diye soran gençleri görür gibi keyifsiz olduğunu söyledi.
Taşgetiren, bu emekli meselesinde asıl sorunun sanki “Emekliye verilenin neden verildiği” noktasındaki kafa karışıklığında yattığını yazdı. Taşgetiren, acaba burada “İane” ya da “Lütuf” duygusunun ne kadar etkili olduğunu sordu. Taşgetiren, ya da herkesin kendi içini bu anlamda sorgulamasını istedi.
Emekliye verilen maaşın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 4 milyon kişiye ve 2.5 milyar liraya ulaşan sosyal yardımlarının bir parçası olmadığını hatırlatmak isterim. Emekliye verilen maaş, emeklinin çalıştığı süre boyunca ödediği primlerin karşılığıdır. Emekliye verilen maaş, emeklinin hakkıdır. Emekliye verilen maaş, emeklinin yaşam kalitesini korumasını sağlamalıdır. Emekliye verilen maaş, emeklinin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamasını garantilemelidir.
Bu nedenle, emekli konusunu sadece bir bütçe kalemi olarak görmek yanlıştır. Emekli konusunu sadece bir siyasi pazarlık aracı olarak görmek de yanlıştır. Emekli konusunu, toplumun en değerli kesimlerinden birinin hak ve hukukunu korumak olarak görmek gerekir. Emekli konusunu, ülkenin geleceğine yatırım yapmak olarak görmek gerekir. Emekli konusunu, adalet ve vicdan meselesi olarak görmek gerekir.
-
-
-
-
-
-
