Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a gitti. Erdoğan’ın gezisi, Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde yaşanan önemli gelişmelerle birlikte değerlendiriliyor.
Erdoğan’ın Suriyeli Göçmen Kartı
Erdoğan, Birleşmiş Milletler toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapmaya devam edeceğini söyledi. Erdoğan, bu konuda ABD ve Avrupa ile aynı düşündüklerini belirtti.
Erdoğan’ın bu sözleri, bazı yorumcular tarafından Batı dünyasına göçmen konusunda baskı yapma çabası olarak yorumlandı. Erdoğan’ın Amerika ve Avrupa nezdinde tek sermayesinin Suriyeli göçmenler olduğu iddia edildi.
Erdoğan’ın bu sözleri, aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde yaşanan gerilime de aykırı düştü. Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yollarını ayırabileceğini söylemişti. Bu açıklama, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin sona erdiği şeklinde yorumlanmıştı.
Erdoğan’ın Musk ve Dorsey ile Görüşmesi
Erdoğan’ın New York gezisi sırasında Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk ve Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey ile görüştüğü de ortaya çıktı. Erdoğan’ın bu görüşmeleri, Türkiye’nin teknoloji alanındaki vizyonu ve işbirliği imkanları hakkında ipuçları verdi.
Erdoğan’ın Musk ile görüşmesinde, Türkiye’nin uzay çalışmaları ve elektrikli araçlar konularının ele alındığı belirtildi. Erdoğan, daha önce de Musk ile telefonla görüşmüş ve Türkiye’nin uzay programını anlatmıştı.
Erdoğan’ın Dorsey ile görüşmesinde ise, sosyal medya platformlarının Türkiye’deki faaliyetleri ve düzenlemeleri konuşuldu. Erdoğan, Twitter’ın Türkiye’de temsilcilik açmasını istediğini söyledi. Türkiye, geçen yıl yürürlüğe giren bir yasayla sosyal medya platformlarına temsilcilik açma zorunluluğu getirmişti.
Erdoğan’ın Musk ve Dorsey ile görüşmesinin en ilginç yanı ise, Musk’un oğluyla birlikte gelmesiydi. Musk, iki yaşındaki oğlu X Æ A-12’i kucağına alarak Erdoğan’la fotoğraf çektirdi. Bu durum, bazı eleştirilere neden oldu. Musk’un oğluyla birlikte gelmesinin, Erdoğan’ı önemsemediği veya aşağıladığı yönünde yorumlar yapıldı. Bazı yorumcular ise, Musk’un oğlunu Erdoğan’a götürmesinin, oğluna veliahtlık hazırlığı yaptığı şeklinde esprili bir şekilde değerlendirdi.
Erdoğan’ın Yeni Anayasa Çağrısı
Erdoğan, New York gezisi öncesinde yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Erdoğan, yeni anayasanın milletin çeşitliliğini yansıtması gerektiğini belirtti.
Erdoğan’ın bu sözleri, Türkiye’nin siyasi gündemine bomba gibi düştü. Erdoğan’ın “milletin çeşitliliği” ifadesi, Türkiye’nin etnik ve kültürel yapısını tanımlamak için kullanılan bir terim olarak biliniyor. Bu terim, Türkiye’de yaşayan Türkler, Kürtler, Lazlar, Abazalar, Çerkezler, Boşnaklar, Araplar, Pomaklar gibi farklı kökenli ve kimlikli insanları kapsıyor.
Erdoğan’ın bu sözleri, Türk milliyetçiliği ile ümmetçilik arasındaki çelişkiyi de ortaya koydu. Erdoğan, daha önce defalarca “tek millet, tek devlet, tek bayrak” sloganını kullanmış ve Türk milletinin bütünlüğünü vurgulamıştı. Şimdi ise, milletin çeşitliliğinden bahsederek farklı kimliklere açık bir anayasa yapılmasını istiyor.
Erdoğan’ın bu sözleri, muhalefet partilerinin de tepkisini çekti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısının samimi olmadığını ve sadece gündemi değiştirmek için yapıldığını söyledi. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısının bir tuzak olduğunu ve Türkiye’nin bölünmesine yol açabileceğini iddia etti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısına destek verdi ancak milletin çeşitliliği ifadesine karşı çıktı. Bahçeli, Türkiye’de tek millet olduğunu ve bunun da Türk milleti olduğunu söyledi.
Sonuç
Erdoğan’ın New York gezisi, Türkiye’nin iç ve dış siyasetindeki önemli konuları gündeme getirdi. Erdoğan’ın Suriyeli göçmenler, yeni anayasa, teknoloji işbirliği ve Süleyman Soylu gibi konularda nasıl bir tutum sergileyeceği merak ediliyor. Erdoğan’ın gezisinin Türkiye’nin geleceği üzerinde nasıl bir etki yapacağı ise zamanla ortaya çıkacak.
