Gündem

Kıdem Tazminatı İşçilerin Son Kalesi Olmaya Devam Ediyor

Türkiye’de işçilerin en önemli haklarından biri olan kıdem tazminatı, iktidarın yeni ekonomi programında yine gündeme geldi. Tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında kıdem tazminatının fona devredilmesi planlanıyor. Ancak işçi konfederasyonları, bu girişimin hak kaybına yol açacağını ve iş güvencesini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı süre boyunca işverene bağlılığının ve sadakatinin karşılığı olarak ödenen bir tazminattır. İşçinin işten ayrılması durumunda, çalıştığı her yıl için brüt maaşının 30 günlük tutarı kadar kıdem tazminatı alması hakkı vardır. Kıdem tazminatının amacı, işçinin emekliliğinde yaşam standartlarını korumak ve işsizlik riskine karşı bir güvence oluşturmaktır.

Kıdem Tazminatına Yönelik Tehditler

Kıdem tazminatının fona devredilmesi fikri, ilk olarak 2003 yılında AKP iktidarı tarafından gündeme getirilmiştir. O dönemde Sosyal Güvenlik Reformu adı altında yapılan çalışmalarda, kıdem tazminatının bireysel hesaplara aktarılması ve işverenlerin prim ödemesi şeklinde bir sistem önerilmiştir. Ancak bu öneri, işçi konfederasyonlarının ve sendikaların büyük tepkisiyle karşılaşmıştır.

2008 yılında ise kıdem tazminatının fona devredilmesi için yeni bir taslak hazırlandığı ortaya çıkmıştır. Bu taslağa göre, işverenler çalışanların maaşlarının %4’ünü fona yatırarak kurtulacak, işçiler ise fonun getirisine göre kendi hesaplarından paralarını çekebilecektir. Ancak bu taslak da yine işçilerin hak kaybına yol açacağı gerekçesiyle reddedilmiştir.

2017 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile birlikte kıdem tazminatına yönelik yeni bir girişim başlatılmıştır. Bu girişimde ise tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında kıdem tazminatının fona devredilmesi planlanmıştır. Bu sistemde ise işverenler çalışanların maaşlarının %3’ünü fona yatırarak sorumluluktan kurtulacak, işçiler ise emekli olduklarında fonun getirisine göre paralarını alabilecektir. Ancak bu sistem de yine işçilerin hak kaybına yol açacağı ve emeklilik gelirlerini düşüreceği için kabul görmemiştir.

2020 yılında ise kıdem tazminatının fona devredilmesi için yeni bir taslak meclise sunulmuştur. Bu taslakta ise işverenler çalışanların maaşlarının %2’sini fona yatıracak, işçiler ise emekli olduklarında fonun getirisine göre paralarını alabilecektir. Ancak bu taslak da yine işçilerin hak kaybına yol açacağı ve emeklilik gelirlerini düşüreceği için tepkiyle karşılanmıştır.

2021 yılında ise yeni ekonomi ekibi tarafından hazırlanan Orta Vadeli Program’da yine tamamlayıcı emeklilik sisteminin devreye sokulacağı belirtilmiştir. Bu sistemde ise işverenler çalışanların maaşlarının %1’ini fona yatıracak, işçiler ise emekli olduklarında fonun getirisine göre paralarını alabilecektir. Ancak bu sistem de yine işçilerin hak kaybına yol açacağı ve emeklilik gelirlerini düşüreceği için eleştirilmektedir.

İşçilerin Tepkisi

İşçi konfederasyonları ve sendikalar, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı çıkmaktadır. Bu konuda ortak bir tavır sergileyen konfederasyonlar, kıdem tazminatının işçilerin son kalesi olduğunu ve bunun korunması gerektiğini vurgulamaktadır. Konfederasyonlar, kıdem tazminatının fona devredilmesinin iş güvencesini ortadan kaldıracağını, işsizlik riskini artıracağını, emeklilik gelirlerini düşüreceğini ve işverenlerin keyfi uygulamalarına açık hale getireceğini belirtmektedir.

Konfederasyonlar, kıdem tazminatının fona devredilmesinin ekonomik bir ihtiyaç olmadığını, sadece iktidarın kaynak arayışının bir sonucu olduğunu ifade etmektedir. Konfederasyonlar, kıdem tazminatının fona devredilmesinin asıl amacının, işverenleri rahatlatmak ve fonun yönetimine el koymak olduğunu savunmaktadır.

Konfederasyonlar, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı mücadele etmek için eylem planları hazırlamaktadır. Konfederasyonlar, bu konuda iktidarla uzlaşı arayacaklarını ancak hak kaybına neden olacak herhangi bir girişime izin vermeyeceklerini bildirmektedir.