Borsada Figüranlık: Küçük Yatırımcının Halka Arz Macerası

Borsa İstanbul’da son dönemde halka arz edilen şirketlerin hisselerine büyük bir ilgi var. Milyonlarca küçük yatırımcı, bu hisselerden pay alabilmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Peki, bu yatırımcılar gerçekten kazançlı çıkıyor mu? Yoksa borsada figüranlık mı yapıyorlar?

Ekonomist Remzi Özdemir, Türkiye’de emekli ve dar gelirli kesimin kaderinin üç kuruşa muhtaç olmak olduğunu söylüyor. Geçinemeyen bu kesimin eskiden pazarda limon satarak ya da seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını belirtiyor.

Sonra dizi sektörünün geliştiğini ve her kanalda her gece yayınlanan dizilerin büyük bir kitle oluşturduğunu anlatan Özdemir, kast ajanslarına bir anda bu dizilerde figüran olmak için yüzbinlerce insanın başvurduğunu ifade ediyor.

Özdemir, “Olay basit! Dizinin sahil sahnesi mi var sen 30 saniyelik görüntüde balık tutan olarak görüneceksin 100 lira alacaksın. Bu şekilde aylık 2 bin liraya kadar kazanan ev hanımı, emekli vs. meslekteki dar gelirli bu 30 saniyelik figüranlıkla evin elektik ve su faturasını çıkartıyordu.” diyor.

Şimdi ise borsada benzer bir durumun yaşandığını vurgulayan Özdemir, kirasını, elektrik faturasını ve pazar parasını çıkartmak isteyen polis, öğretmen, asker, memur, emekli ve hatta öğrencilerin Borsa İstanbul’a koştuğunu söylüyor.

Özdemir, “Hem de sayıları binlerce değil milyonlarca. Borsa İstanbul’da pandemide 2 milyon olan yatırımcı sayısı 7 milyona ulaştı. Çiçeği burnunda yatırımcının yarısının parası bin lira ile 5 bin lira arasında.” diye ekliyor.

Halka Arzlarda Aslan Payını Kim Alıyor?

Özdemir, borsada azınlığın gelirin yüzde 90’ını yani milyonları cebe indirdiğini, milyonlarca küçük yatırımcının ise sadece bir harçlık aldığını belirtiyor.

Özdemir, “Tıpkı dizilerdeki figüranlar gibi… Sahil sahnesinde esas kızı öpen esas oğlan bu sahne için 1 milyon alırken, o sahnenin arka planında görevi figüran olarak görünmek olanlar bu iş için 100 lira alıyor.” diyor.

Özdemir, küçük yatırımcının borsada halka arz furyasına katıldığını ve sistemin şöyle işlediğini anlatıyor:

“Halka arz edilen 50 milyon lot adet hisseden (1 lot bin adet) onlara sadece 5 adet yani TL ile 580 liralık düşüyor. Hisse tavan tavan gidiyor. 2 haftada yaklaşık yüzde 150 artıyor. 580 lira ile yaklaşık 20 günde 800 lira para kazanıyor. Banka-aracı kurum komisyonunu düş geriye 650-700 lira kalıyor. Bazı ay 3 halka arz oluyor. 3 halka arzdan da aynı şekilde kazanıyor ve bir ayda 3 bin lirayla maaşına ek yapıyor.”

Özdemir, elindeki 500-bin lira ile umut arayanların sayısının her halka arzda 1 milyon arttığını, kredi kartından para çekenlerin borsaya koştuğunu ifade ediyor.

Özdemir, halka arzlarda her ne kadar hisselerin yarısından fazlası bu küçük yatırımcıya veriliyorsa da asıl kazancı azınlıkların sağladığını söylüyor.

Özdemir, “Örnek olarak ünlü bir müteahhidin enerji şirketinin halka arzına baktığımızda aslan payının 176 kişiye gittiğini görüyoruz. 49 milyon lot senet 2 milyon 233 bin yatırımcıya dağıtılırken 20 milyon 358 bin senet sadece 176 hesaba verildi.” diyor.

Özdemir, bireysel yatırımcı başına düşen maksimum tutarın yaklaşık olarak 517.5 TL olduğunu, yani yaklaşık 23 adet hisse alındığını belirtiyor.

Özdemir, “Öte yandan halka arzın yaklaşık yüzde 29’u ise yurt dışı ve yurt içi bireysel yatırımcılara satıldı. Yurt dışı bireysellere verilen hisse miktarı 10 milyon 179 bin lot olurken, 11 hesap ile yurt içi kurumsal da aynı oranda hisse aldı.” diye ekliyor.

Özdemir, bu hissenin 14 seans tavan olduğunu ve bu halka arzdan hisse alan küçük yatırımcının 700 lira kazanırken, kurumsal adı altında halka arza giren 176 kişinin en büyük payı aldığını söylüyor.

Özdemir, “Tıpkı o dizilerdeki gibi… Sahilde kızı öpen esas oğlan milyon alırken, arka fon olarak kullanılan gariban ise sadece 700 lira kazandı.” diye sonlandırıyor.

Exit mobile version