Emlak

Zorunlu Deprem Sigortası’nda Değişim Geliyor

Türkiye’de son yıllarda yaşanan depremler, Zorunlu Deprem Sigortası’nın (ZDS) önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak sigortalılar, hasar tazminatı aşamasında birçok sorunla karşılaştı. Bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapıldığı ve ZDS’nin kapsamının genişletilerek Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) dönüşeceği duyuruldu. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Özcan, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

ZDS Nedir?

ZDS, 1999 Marmara Depremi sonrasında 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yürütülen bir sigorta sistemidir. ZDS, deprem sonucu oluşabilecek maddi hasarları karşılamak üzere konut sahiplerine zorunlu olarak sunulan bir sigorta türüdür. ZDS kapsamında, konutların deprem nedeniyle yıkılması, oturulamaz hale gelmesi veya hasar görmesi durumunda, DASK tarafından belirlenen limitler dahilinde tazminat ödenmektedir.

ZDS’de Yaşanan Sorunlar Nelerdir?

ZDS, Türkiye’de deprem riskinin yüksek olduğu bir gerçeğinden hareketle hayata geçirilmiş bir sigorta sistemidir. Ancak uygulamada, sigortalıların beklentilerini karşılayacak bir performans sergileyemediği görülmektedir. ZDS’de yaşanan sorunların başlıcaları şunlardır:

Poliçeleşme oranının düşük olması: DASK verilerine göre, Türkiye’deki konutların yaklaşık yüzde 59’u ZDS kapsamındadır. Bu oran, deprem riskinin yüksek olduğu bir ülke için oldukça düşüktür. Poliçeleşme oranının artırılması için daha fazla bilinçlendirme ve teşvik çalışması yapılması gerekmektedir.

Eşyaların teminat dışı olması: ZDS, sadece konutların bina değerini teminat altına almaktadır. Konut içindeki eşyalar ise sigorta kapsamı dışındadır. Bu durum, sigortalıların deprem sonrasında büyük maddi kayıplar yaşamasına neden olmaktadır. Eşyaların da teminat kapsamına alınması için ek prim ödemesi yapılabilmesi veya eşya sigortası ile entegre edilmesi gibi çözüm önerileri bulunmaktadır.

Metrekare birim fiyatının düşük olması: ZDS, konutların metrekare birim fiyatına göre tazminat ödemektedir. Ancak bu fiyat, piyasa değerinin çok altında kalmaktadır. Örneğin, 2021 yılında ZDS metrekare birim fiyatı 1.000 TL iken, Türkiye genelinde konut metrekare fiyatı ortalama 3.000 TL civarındadır. Bu durum, sigortalıların hasar tazminatı alamadıkları veya yetersiz kaldıkları izlenimi yaratmaktadır.

Metrekare birim fiyatının enflasyona endeksli olmaması: ZDS metrekare birim fiyatı, her yıl DASK tarafından belirlenmektedir. Ancak bu fiyat, enflasyon oranına göre güncellenmemektedir. Bu durum, sigortalıların alım gücünün azalmasına ve tazminat miktarının gerçek değerini yansıtmamasına neden olmaktadır.

ZDS’de Hangi Değişiklikler Yapılacak?

ZDS’de yaşanan sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapıldığı ve yakın zamanda bazı değişikliklerin hayata geçirileceği açıklandı. Bu değişikliklerin başlıcaları şunlardır:

ZDS’nin kapsamının genişletilmesi: ZDS’nin sadece deprem hasarlarını karşılaması, diğer doğal afetlere karşı sigortalıları korumasız bırakmaktadır. Bu nedenle, ZDS’nin kapsamının genişletilerek sel, su baskını, fırtına, dolu, heyelan gibi doğal afetleri de içerecek şekilde Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) dönüştürülmesi planlanmaktadır. Böylece, sigortalılar daha kapsamlı bir koruma sağlayabileceklerdir.

Eşyaların teminat kapsamına alınması: ZDS’nin sadece konutları değil, eşyaları da teminat altına alması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu sayede, sigortalılar deprem sonrasında eşyalarının zararını da karşılayabileceklerdir. Eşyaların teminat kapsamına alınması için ek prim ödemesi yapılması veya eşya sigortası ile entegre edilmesi gibi seçenekler değerlendirilmektedir.

Metrekare birim fiyatının artırılması ve enflasyona endekslenmesi: ZDS metrekare birim fiyatının piyasa değerine yaklaştırılması ve enflasyon oranına göre güncellenmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bu sayede, sigortalıların hasar tazminatı miktarının gerçek değerini yansıtması ve alım gücünün korunması sağlanacaktır.

Değişikliklerin Sonuçları Neler Olacak?

ZDS’de yapılması planlanan değişikliklerin hem sigortalılar hem de sigorta sektörü açısından olumlu sonuçları olacağı öngörülmektedir. Bu sonuçların başlıcaları şunlardır:

Sigortalıların daha fazla korunması: ZDS’nin kapsamının genişletilmesi, eşyaların teminat kapsamına alınması ve metrekare birim fiyatının artırılması ve enflasyona endekslenmesi ile sigortalılar daha fazla korunacaklardır. Böylece, doğal afetler sonucunda yaşanabilecek maddi kayıpların önüne geçilebilecek ve sigortalıların mağduriyetleri azaltılabilecektir.

Sigorta bilincinin artması: ZDS’nin daha kapsamlı ve cazip bir sigorta türü haline gelmesi, sigorta bilincinin artmasına katkı sağlayacaktır. Sigortalılar, doğal afetlere karşı kendilerini ve eşyalarını daha iyi koruyabileceklerini görecek ve sigorta yaptırmanın faydalarını anlayacaklardır. Bu durum, poliçeleşme oranının artmasına ve sigorta sektörünün büyümesine yol açacaktır.

Sigorta sektörünün gelişmesi: ZDS’nin ZAS’a dönüşmesi, sigorta sektörüne yeni bir ivme kazandıracaktır. Sigorta sektörü, daha geniş bir pazar payına ulaşacak, daha fazla prim geliri elde edecek ve daha fazla hasar ödemesi yapabilecektir. Bu durum, sigorta sektörünün rekabet gücünü artıracak, yenilikçi ürün ve hizmetler sunmasını teşvik edecek ve sigorta kalitesini yükseltecektir.

Sonuç

Zorunlu Deprem Sigortası’nın (ZDS) Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) dönüşmesi konusunda çalışmalar yapıldığı açıklandı. Bu değişikliklerin, hem sigortalıların hem de sigorta sektörünün yararına olacağı belirtildi. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Özcan, değişikliklerin nedenlerini ve sonuçlarını değerlendirdi. Doç. Dr. Özcan, ZAS’ın sigortalıların daha fazla korunmasını, sigorta bilincinin artmasını ve sigorta sektörünün gelişmesini sağlayacağını ifade etti.