Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik sorunların başında enflasyon ve döviz kurları geliyor. Ülke genelinde fiyatlar hızla artarken, Türk Lirası da dolar ve euro karşısında değer kaybediyor. Bu durumun nedeni olarak iktidarın enflasyonu gizlemek için kurları baskıladığı iddia ediliyor. Peki bu iddia ne kadar doğru? Enflasyon ve kurlar arasındaki ilişki nasıl işliyor? Türkiye sabit kur rejimine mi döndü? Döviz krizi tehlikesi var mı? Bu soruların cevabını aradığımız haberimizde, uzman görüşlerine ve verilere yer verdik.
Enflasyon ve Kurlar Arasındaki İlişki Nedir?
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli artması olarak tanımlanır. Enflasyonun yükselmesinin birçok nedeni olabilir, ancak bunlardan biri de döviz kurlarındaki değişimdir. Döviz kuru, bir ülkenin para biriminin başka bir ülke para birimi cinsinden değeridir. Döviz kuru arttığında, yani yerli para birimi değer kaybettiğinde, ithal malların fiyatları da artar. Bu da enflasyonu yukarı çeker.
Örneğin, Türkiye’de et fiyatlarının yüksek olmasının nedenlerinden biri de döviz kurlarının yüksek olmasıdır. Türkiye, et ihtiyacının önemli bir bölümünü ithal etmektedir. Dolar veya euro cinsinden alınan etin Türk Lirası cinsinden fiyatı, döviz kuru arttıkça artmaktadır. Bu da et fiyatlarının yükselmesine ve enflasyonun artmasına neden olmaktadır.
Enflasyon ile kurlar arasında çift yönlü bir ilişki vardır. Yani enflasyon kurları da etkiler. Enflasyon yükseldikçe, yerli para biriminin satın alma gücü azalır. Bu da yerli para birimine olan talebi düşürür ve değer kaybına yol açar. Dolayısıyla enflasyon ile kurlar arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır.
Türkiye’de İktidar Enflasyonu Gizlemek için Kurları Baskılıyor mu?
Türkiye’de son yıllarda enflasyon oranları yüzde 77’ye yaklaşırken, dolar/TL kuru da yeniden 27 lirayı aştı. Bu durumun nedeni olarak iktidarın enflasyonu gizlemek için kurları baskıladığı iddia ediliyor. Bu iddiaya göre, iktidar Merkez Bankası’nın rezervlerini kullanarak döviz piyasasına müdahale ediyor ve kurları yapay olarak düşük tutuyor. Böylece enflasyonun daha da yükselmesini engellemeye çalışıyor.
Bu iddianın temel dayanağı, Merkez Bankası’nın rezervlerindeki erime ve döviz piyasasındaki oynaklıktır. Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri, faiz kararı açıklamalarından sonra, ertesi gün 2 milyar dolar eksildi. Bu rezervlerin bir kısmının döviz piyasasına müdahale için kullanıldığı iddia ediliyor. Ayrıca, döviz piyasasında zaman zaman yaşanan sert dalgalanmalar da müdahale işaretleri olarak yorumlanıyor.
Bu iddiaya karşı çıkanlar ise, iktidarın enflasyonu gizlemek için kurları baskılamasının mantıklı olmadığını savunuyor. Çünkü kurları baskılamak, enflasyonu düşürmek yerine artırmaktadır. Kurları baskılamak, ithalatı teşvik ederken, ihracatı zorlaştırır. Bu da cari açığı ve dış borcu artırır. Ayrıca, kurları baskılamak, yerli üreticiyi rekabete sokar ve ekonomik büyümeyi yavaşlatır. Dolayısıyla, iktidarın enflasyonu gizlemek için kurları baskılaması, kendisine zarar verir.
Bu görüşe göre, Türkiye’de kurların yüksek olmasının nedeni, iktidarın enflasyonu gizlemek için kurları baskılaması değil, ekonomik temellerin bozulmasıdır.