İstanbul’un Arka Bahçelerinde Tarım Yeniden Canlanıyor

İstanbul denince akla ilk gelen şeyler nelerdir? Dünyanın en büyük kentlerinden biri, tarihi ve kültürel zenginliği, boğazın eşsiz manzarası, trafiği ve kalabalığı… Peki ya tarım? Evet, yanlış duymadınız. İstanbul bir zamanlar bağlarıyla, bahçeleriyle, bostanlarıyla ünlü bir kentti. Ama ne yazık ki son yıllarda betonlaşma ve kentleşme nedeniyle bu değerlerini yitirdi. Ya da yitirmek üzereydi…

Bugün sizleri İstanbul’un arka bahçelerinden birine götürüyoruz. Burada ne gökdelen var ne beton yığını. Burada sadece toprak var, tarım var, bereket var, hayat var. Güne bakanlar yani ayçiçekleri rüzgarla nazlı nazlı dans ediyor. Attığımız her adımda sarı yapraklı bamya çiçeği çıkıyor karşımıza. Yanındaki tomurcuklarıyla kendilerini besleyip büyüten toprağa yayılan kabaklar da “Biz de buradayız” diyor.

Bu tarla nerede diye merak ediyorsanız cevabımız: Celaliye. İstanbul Büyükçekmece’de verimli tarlaların, bereketli toprakların olduğu bir semt burası. Burada yaşayanlar gün doğumuyla başlayıp güneşin tavan yaptığı saatte bitiriyorlar hayatlarını. “Pahalılık var” diyorlar, “Geçim zor” diyorlar, “Çocuklarımızı okutuyoruz” diyorlar… Ama yine de vazgeçmiyorlar topraktan, tarımdan.

Tarımın Faydaları

Hem ruhunuza iyi gelir toprakla uğraşmak hem kazanç olur hem de insanın kendi yetiştirdiğini yemek bambaşka bir şey. Bu sözler ikinci üniversitesini tarım üzerine okuyan Güler Eryiğit’ten geliyor. O da burada yaşıyor ve tarlasında çalışıyor.

Tarla dedik de aklınıza sadece ayçiçeği, bamya ve kabak gelmesin. Burada neredeyse her şey yetişiyor: Salatalık, patlıcan, çilek, domates, karpuz… Hatta ceviz bile! Evet, ceviz! Büyükçekmece’nin Dede Toprak’ından çıkıyor bu cevizler.

Belediyenin Desteği

Peki bu tarlalar kimin? Burası Büyükçekmece Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nün uygulama alanı. Belediye burada uğraşmak isteyenlere ücretsiz olarak tarla tahsis ediyor. Tarlada yetiştirdiği ürünü isterse satıp para da kazanabiliyor. Bunu da belediyenin tarım kooperatifi üzerinden yapıyor. 10 liralık şeyi orada 3 liraya alabiliyorsunuz. Hem üretici hem tüketici kazanıyor.

Bu projenin mimarı ise Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün. O da bizimle birlikte tarlada gezdi, sepetini doldurdu, hasat nasıl diye sordu. “Harika, çok güzel, beklenenden daha fazla” dedik. O da bize “Onlar tescilli bir bamya, Celaliye bamyası. Coğrafi işaretini aldık sayılır” dedi.

Beton Tehlikesi

Başkanın bu sözleri bize bir soru sordurdu: Acaba buralar da beton yığınına dönecek mi? Dr. Hasan Akgün bu soruya şöyle cevap verdi: “46 yıldır yerel demokrasinin içindeyim. Ben eskiden ‘Bu olmaz, çoğalmaz’ diyordum. Ama artık ‘Bu ülkede hiçbir şey olmaz deme’ diyorum. Beton eğer bütün değerlerimizi almış gitmiştir, ben burada olduğum müddetçe burada kimse inşaat yapamaz.” Ama parantez açmayı da ihmal etmedi: “Para her şeyi hallediyor. Bir gün buraların betonlaşmış olduğunu görürseniz umarız o gün gelmez.”

Biz de umarız o gün gelmez. Umarız Büyükçekmece Belediyesi’nin 85 hektarlık tarım arazisi umudun sembolü olsun. Umarız İstanbul’da tarım yeniden canlanır ve devam eder. Umarız toprağın bereketi hepimize yansır.

Exit mobile version