Depremler bilim insanları için bir keşfin daha anahtarı oldu! Dünyanın bir gizli iç çekirdeği gün yüzüne çıktı!
Bilim dünyası yeni bir konuyu gündeme aldı. Yeni bir araştırmaya göre bilim insanları, depremler sonrasında yeryüzünün merkezi için yeni bir ‘iç çekirdek’ keşfi yaptılar. Bilim insanları, depremlerden sonra meydana gelen sismik dalgaların yansımalarını ölçüm yaparak yeryüzünün merkezinde yeni bir katman veya ‘iç çekirdek’ olabileceğini iddia ettiler.
Euronews Türkçe’ni aktarmış olduğu bir habere göre, Nature Communications isimli dergide yayımlanan araştırmada yerbilimciler, dünyanın 1600 kilometre derinliğinde bulunan 644 kilometre çapındaki bir metalik çekirdek olduğunu ve bu çekirdeğin demir ile nikel karışımından meydana geldiğini iddia ettiler. Bu savın ağırlık kazandığını da açıkladılar.
GEZEGENİN OLUŞUMU İÇİN ÖNEMLİ BİLGİLER
Sismik olan dalgaların katmanlardan nasıl yansımış olduğunu izleyen araştırmacılar, dünyanın bilinenin aksine dört değil de beş katmanda meydana geldiğini su katmanı, yer kabuğu (litosfer), magma katmanı (pirosfer) ile çekirdek katmanının (barisfer) içinde katı ile metalden gizli olarak bir çekirdek yattığının sonucuna ulaşmış oldular.
Avustralya Ulusal Üniversitesi Yer Bilimleri Araştırma Okulu’nda yapılan çalışmanın yazarlarından biri olan Sismolog Dr. Thanh- Son Pham yayınlamış olduğu mesajda şunları aktardı; bu çalışmada ilk defa güçlü depremlerden sonra sismik dalgaların dünyanın bir kısmından diğerine sekme gibi beş kata gidip gelmiş olduğunu gözlemlerini rapor etmekteyiz, dedi. Bu teorinin doğrulanması yerbilimcilerin gezegenin nasıl meydana geldiğini, manyetik alanın nasıl olarak gelişim gösterdiğini ve gelişmeyi sürdüreceğini daha iyi bir şekilde anlamaları için yardımcı olabilme ihtimali var.
ÜST KATMANA ÇOK BENZİYOR
Bu katmanın şimdiye kadar tespit edilememesini ise Pham, bir üst katmanla çok fazla benzemiş olmasından kaynaklı olduğunu söyledi. Sismolog, metal olduğunu düşünmüş oldukları çekirdeğin kabuğunda ise oldukça çok miktarda demir ile nikel alaşımı olduğunu da sözlerine eklemiş oldu.
Bunun yanı sıra araştırmacılar, ayrıca kullanmış oldukları titreşim dalgalarının bu yeni çekirdek için ‘anizotropik’ bir yapıda olduğunu gösterdiğini açıkladılar. Bu bilimsel terim ise, bir maddenin yaklaşıldığı açıya bağlı olarak değişik özelliklere sahip olması olarak tanımlanmaktadır.