İklim değişikliği dünyamızın temel sorunu haline geldi. Bununla birlikte küresel iklim krizinden dolayı hastalık taşıyan böcek sayısında da artış görülüyor. İTÜ İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da önümüzdeki yıllarda böceklerden kaynaklı hastalıkların sayısında önemli bir artış olacağını açıkladı.
Kadıoğlu, sel, orman yangınları, sıcak hava dalgaları nedeniyle hastalık taşıyan böceklerin daha uzun yaşadığını belirtti ve şunları söyledi:
“Küresel iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olayları var. Bu da afetlere neden oluyor. Sel, orman yangınları, sıcak hava dalgaları gibi. Özellikle hava sıcaklığı arttıkça, daha erken havalar ısınıp daha uzun süre sıcak kaldıkça, böcekler de daha erken ortaya çıkıyor. Bunların larvaları, yumurtaları daha uzun süre yaşıyor. Bunlarda değişim gösterenler de var. Mesela kene gibi. Normalde kene muhteşem bir hayvan. Karbondioksit ölçmek gibi yetenekleri var. Ama son yıllarda hayvanlardan insanlara geçen zooteknik hastalıklarda kenenin başlıca rolü oynuyor. Lyme hastalığı gibi hastalıklar bu kadar yaygın değilken, şimdi kene ile birlikte çok büyük artış var. Dünyanın en tehlikeli hayvanı olan, yılda 1 milyon insan öldüren sivrisinekler de aynı şekilde aşırı yağışlarda daha çok yayılıyor. Sıcaklıklar da uygun olduğu zaman daha uzun süre hayatta kalıyorlar. Bunlar insanlarda sıtma gibi hastalıklara neden oluyor.”
SITMA HASTALIĞI YAYILACAK
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, 2080 yılına kadar sıtmanın tüm Avrupa’ya yayılması beklendiğini ifade ederek, “Türkiye’de tropikal hastalıklar için polikliniklerin kurulması gerekecek. Şu an Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin güney bölgesini sıtma bölgesi olarak gösteriyor. Bu daha da kuzeye doğru yayılacak. Havaların ısınması, böceklere, sineklere, çıyanlara, akreplere yarıyor. Artık insanların hiç görmediği böceklerle karşılaşıyorsunuz. Sadece böcekler değil, polenler de öyle. Eskiden ormanlarda olmayan böcekler ve çiçekler de ortaya çıktı. İklim değişikliği sadece sıcaklık ve yağış demek değil, iklimle beraber her şey değişiyor. Daha fazla tropikal hastalıklar, daha fazla sıtmadan ölümler, yılan sokması olaylar görüyoruz” dedi.
KENE VE SİVRİSİNEKLERE DİKKAT!
Doç. Dr. Şiran Keske, hastalıkların hayvanlardan insanlara genellikle aracı bir vektörle (kene, sivrisinek, pire) bulaştığını belirterek, şunları söyledi:
“Bildiğimiz gibi son dönemlerde hem Çin’de hem Güneydoğu Asya’da hem de başka bölgelerde yeni yeni virüsler duymaya başlıyoruz. İnsanlarda daha önce hastalık yaptığını bilmediğimiz virüsler. Bunlar küresel ısınmanın etkileriyle ilişkili. Diğer taraftan teknolojik gelişmelerle birlikte insanlar, virüsleri, enfeksiyonları daha iyi tanımlamaya başlıyorlar. Bu da tabii ki hastalıkların tanımlanmasını arttıran bir faktör. Bunların bazıları muhtemelen yıllar önce de, geçmişte de hastalık yapmış virüslerdir ama, o zamanlar bunları henüz bilmiyorduk. Hayvanlardan insanlara genellikle aracı bir vektörle bulaşır. Bunlardan bir tanesi örneğin keneler. Keneler sığırlar üzerinden bu virüsü alıp insana bulaştırabiliyorlar. Yine sivrisinekler, tarihteki en önemli salgınları yaptı. Veba hastalığı da hayvanların üzerindeki pirelerden insanlara geçerek ortaya çıkan bir hastalıktı. Hayvandan doğrudan geçebileceği gibi, hayvanlarla birlikte yaşayan bu tip vektörlerden de insanlara geçebiliyorlar” diye konuştu.