31 Mart ve 23 Haziran yerel seçimlerinde AK Parti gözle görülür bir şekilde oy kaybı yaşadı.
AK Parti’de yaşanan oy kaybı sonrasında AK Partili eski bakan ve milletvekili Faruk Çelik, genel seçimlerle ilgili olarak seçim barajınun 40+1’e çekileceğini dile getirmiş ve gündem olmuştu.
Cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oranının değiştirilmesi önerisinde bulunan Çelik, “İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formulü Türkiye’yi yorar” demişti. Çelik sosyal medya hesabından gündeme gelen açıklamalarına cevap verdi.
Faruk Çelik’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şu şekilde;
TABANDAN BAKTIM
“Gündeme dair açıklama; 30 yıldır çekirdekten gelerek aktif siyasetin içinde Bir siyasetçinin bulunması gereken tüm kademelerde bulundum. Milletvekilliğinden bakanlığa, devlet yönetiminde sorumluluk aldım, bu süre zarfında meselelere her zaman tavan yerine tabandan baktım.
BU BENİM GÖRÜŞÜM
Kuzeyden güneye, doğudan batıya ayak basmadığım yer tanıklık etmediğin sorun alanı kalmadı gibi. Ülke sosyolojisinin meselelerini potansiyelini ve işleyiş düzenini adeta içselleştirdim. Tüm bunların ışığında son iki seçimi, yaşanan tartışmalarıyla birlikte dikkatle irdeledim. Vardığım sonuç şudur; Türkiye sosyolojisi ve ekonomisi %50 artı 1 oy yükünü çekemez. Bu benim görüşüm. Tespitimin, önünde veya arkasında bir şey aranmasını doğru bulmuyorum.
BİRİLERİNE GÜNDOĞDU
Bazıları, “Cumhur İttifakı’nın oy oranı %50’nin altına düştü o nedenle bu öneri geldi” diyor. Ben de “Madem öyle, bu durumda demek ki başkaları da %50’nin üzerine çıkacak. Neden rahatsız olunuyor, birilerine gündoğdu, iyi ya” diyorum. Buyurun.
Bu önerimi ortaya koyarken, kimseyle konuşmuş, görüşmüş de değilim. Tamamen kişisel görüşlerimdir. Benim derdim, %50’nin altına düşülmesi çıkması değil. Derdim memleketim, milletimdir.
İLGİLİLER TARTIŞSIN DEDİM
Nitekim, öneri içerikli röportajımda, “Yeni sistem, AK Parti öncülüğünde kuruldu; eksikleri varsa, yine AK Parti öncülüğünde düzeltilmelidir” Getirdiğim önerinin özü, seçimlerin ilk turda sonuçlanmasına yöneliktir. Yani %40 tabanlı en çok oy alan. İlgililer tartışsın dedim.
Unutmayalım ki çıtayı yüksek tutmanın elbette avantajları vardır ve önemlidir. Ancak çıtanın herkes için esnek ve erişilebilir olması, ülke sosyolojisi ve siyaset pratiğimiz açısından çok önemli, hayati ve sürdürülebilirdir.”